Esas adı Hamid-i Aksarayi ise de,
Somuncu Baba diye tanındı halk içinde.
Kayseri’de dünyaya gelen bu mübarek zat,
Aksaray'da, altmışüç yaşında etti vefat.
Okudu tamamiyle zahiri ilimleri.
Hazret-i Hızır ile sohbet etti ekseri.
Åžam'da devam eyledi sonra bu tahsiline.
Bir çok evliyaların katıldı sohbetine.
Manevi bir yol ile, Bayezid Bistami’den,
Feyz alıp, daha sonra Tebriz'e gitti birden.
Orada, Alaaddin Erdebili adında,
Bir veliyi bularak, hizmet etti yanında.
O büyük evliyanın himmetiyle nihayet,
Yetişip, o veliden aldı mutlak icazet.
Buyurdu ki: (Ey Hamid, var git Anadolu’ya.
ÖÄŸrendiÄŸin bu ilmi, götürüp yay oraya.)
Bütün talebesiyle birlikte yürüyerek,
UÄŸurladı Hamid’i o ÅŸehir dışına dek.
O, böyle tez zamanda alınca icazeti,
Ona haset ettiler diÄŸer talebeleri.
Hocaları, Hamid’i uÄŸurlarken orada,
DiÄŸer talebelere dedi ki o arada:
(Åžayet Hamid dönüp de, geri bakarsa eÄŸer,
Anadolu, ilminden çok istifade eder.
Yok eÄŸer bakmaz ise dönüp de bir an geri,
Olmaz o insanların ondan faideleri.)
Onlar merak ederken dönüp bakar mı diye,
Hamid, tam iki defa dönüp baktı geriye.
Tebriz'den ayrılarak, Kayseri’ye ulaÅŸtı.
GetirdiÄŸi feyzleri o insanlara saçtı.
İnsanlar, akın akın gelirdi sohbetine.
Bir gelen, istemezdi geri gitsin evine.
Hocasından aldığı ilimleri, feyzleri,
Yaydı Anadolu’ya, onun emri gereÄŸi.
|