Ana Sayfa >  Evliya Nasihatleri > Akıllı, zeki ve zengin kime denir > Asi gencin tövbesi
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Asi gencin tövbesi

Hazret-i Ebu Türab NahÅŸebi anlatıyor:
Aniden sesler duyup, dedim: (Neler oluyor?)

Baktım ki, bir kadınla tartışır birkaç erkek.
Ve hemen düÅŸündüm ki: Oraya gitmem gerek.

Çünkü o komÅŸumuzdur, gidip öÄŸrenmeliyim.
Ve eğer mazlum ise, bir yardım etmeliyim.

Gidince, komşu kadın başladı anlatmaya:
Ey üstad, bir oÄŸlum var, ömrü geçti havaya.

Günahtan ibarettir iÅŸlerinin cümlesi.
Dün yine istedi ki, kursun içki meclisi.

Lakin ona, Rabbimiz verdi ki bir hastalık,
Öyle günah iÅŸleri yapamaz oldu artık.

Fakat eski halini bilen ÅŸu Müslümanlar,
(OÄŸlunu, mahalleden hemen çıkar) diyorlar.

Dedim ki: (O hastadır, yatıyor yatağında.
Belki de tövbe eder, yahut ölür yakında.

Ölürse, mesele yok, kurtulursunuz ondan.
EÄŸer tövbe etmezse, çıkartırız o zaman.)

Ben böyle söyleyince, hepsi sükut ettiler.
İkna olmuÅŸ olarak, geri dönüp gittiler.

Ben, o komÅŸu kadından duyunca bu sözleri,
OÄŸlunu bir göreyim deyip girdim içeri.

Genç, beni görür görmez, aÄŸladı (Âh) ederek.
Münacatta bulundu ÅŸunları söyleyerek:

(Ne kadar ÅŸefkatli ve kerimsin ki ilahi!
Yine mahrum etmedin benim gibi asiyi.

Hiç layık deÄŸil iken bu halimle ihsana,
Yine kabul eyledin duamı, ÅŸükür sana.)

Dedim ki: (Ey evladım, ne idi senin duan?)
Dedi ki: (İki ÅŸeyi istedim Allah’ımdan.

Biri, Ebu Türab’ı, ölmeden bir göreyim.
Öbürü, tövbe edip sonra vefat edeyim.

Åžimdi görüyorum ki, kabul oldu birisi.
Bilmem, kabul olur mu duamın ikincisi?

Çünkü ben, günah ile geçirdim ömrümü hep.
Åžimdi tövbe edersem, kabul olur mu acep?)

Dedim ki: (Hak teâlâ, her ÅŸeyi bilicidir.
Hem de, ziyadesiyle maÄŸfiret edicidir.

Halisen tövbe edip, Rabbine dönerse kul,
Hak teâlâ indinde, duası olur kabul.)

Genç, o zaman halisen etti tövbe, istiÄŸfar.
Gözlerinden sel gibi, akıttı kanlı yaÅŸlar.

Ebu Türab çıkınca o gencin hanesinden,
Genç dedi: (AnneciÄŸim, bir isteÄŸim var senden.

Beni, bu yatağımdan indir ki şu toprağa,
Yerde devam edeyim, tövbe ve istiÄŸfara.

Nedamet ateÅŸiyle, yanıyor zira içim.
Åžimdi, tövbeden baÅŸka, yok yapacak bir iÅŸim.)

Annesi, isteÄŸini getirerek yerine,
İndirip koydu onu, toprağın üzerine.

Genç, yüzünü gözünü sürerek o topraÄŸa,
İçten gelen bir sesle, eyledi ÅŸöyle dua:

(Sana isyanlarımın haddi yok ey Allah’ım!
Yine de, senden başka yok gidecek bir kapım.

Sen, piÅŸman olanlara edersin çok merhamet.
Åžu, toprakla bir olmuÅŸ kula da eyle rahmet.)

Böyle içten istiÄŸfar ederken o haline,
Ruhunu teslim edip, vasıl oldu Rabbine.


Tövbesi kabul oldu

Vaktini günah ile geçiren o genç adam,
En son, tövbe ederek ömrünü etti tamam.

Ve hatta Ebu Türab, ölmeden bir gün önce,
Tövbe ettirmiÅŸ idi hanesinde o gence.

Bu zat anlatıyor ki: Ayrılıp gelince ben,
Gece, Resulullahı rüyada gördüm hemen.

Ve hatta yanlarında iki yaşlı zat vardı.
Hazret-i İbrahim’le, Musa kelimullahtı.

Edeple yaklaşınca gidip Resulullaha,
Yakınlık göstererek, ettiler müsafeha.

Buyurdu: (Bir genç vardı hani ya Eba Türab!
Vefat edip, tövbesi oldu onun müstecab.

Ona, çok ikramlarda bulundu Hak teâlâ.
Derecesini dahi, yüceltip kıldı a’la.

Ve onu ziyarete gönderdi beni Allah.
Hatta geldi o gence, bir hayli veliyyullah.

İşte o genç, son anda istiÄŸfar edince bak,
Onun her günahını, affetti cenâb-ı Hak.

Yarın, sen de o gencin techiz ve tekfininde,
Hazır ol ve muhakkak, bulun cenazesinde.)

Tövbe eden o gencin hakkında, Resulullah,
Bunları buyurunca, uyandım, olmuş sabah.

Rüyanın tesirinde kaldım o gün bir hayli.
Dedim ki: (Ne merhamet sahibisin ilahi!

O genç, bütün ömrünü geçirmiÅŸken günahla,
Yine sen, karşıladın onu şefkat ve afla.

O, sana etmiÅŸ iken sayısız günah, isyan,
Bir tövbe etmesiyle, eyledin ona ihsan.

Ne kadar halisane yapmış ki tövbesini,
Affeyleyip, yücelttin onun derecesini.

Ya Rabbi, rahmetinden ümit kesilmez asla.
Yeter ki, kul tövbeyi yapabilsin ihlasla.)

Böyle kendi kedime ediyorken tefekkür,
Baktım ki, küçük kızım aÄŸlıyor hüngür hüngür.

Ona sual ettim ki: (Ne için aÄŸlıyorsun?)
Dedi: (Bir genç vardı ya, sen dahi biliyorsun.

Bu gece vefat etmiÅŸ, rüyamda söylediler.
Hak teâlâ, ona çok kıymet verdi dediler.

Kim onun namazına iştirak eder ise,
Muhakkak kabul olur, muradı her ne ise.

Rüyada, bana böyle söylediler Vallahi.
İzin ver, cenazede bulunayım ben dahi.)

Hayretle dinledim ve ettim ona müsaade.
Çıkınca, bu hayretim oldu daha ziyade.

Zira gördüm bir kadın, çok ileri hem yaÅŸça.
Bastonuna dayanıp, yürüyordu yavaÅŸça.

Bana hitab ederek, dedi ki: (Gördün mü bak,
Tövbe eden o gence, ne yaptı cenâb-ı Hak?

Zira gece rüyada, gösterildi ki bana,
O genç vefat etmiÅŸ ve kavuÅŸmuÅŸ çok ihsana.

Her kim, cenazesinde bulunur ise ÅŸayet,
Hak teâlâ onu da, edecekmiÅŸ maÄŸfiret.)

MeÄŸer aynı rüyayı, herkes görmüÅŸ o gece.
Namaza, akın akın insan geldi bir nice.

Öyle çok kalabalık cemaat toplandı ki,
O yere iÄŸne atsan, düÅŸmezdi yere sanki.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Güncelleme Tarihi
1.12.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı