Ana Sayfa >  Evliya Nasihatleri > Asıl zenginlik mal ile olmaz > Haydi yap niyetini
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Haydi yap niyetini

Muinüddin-i ÇeÅŸti, bir gün bir kimse ile,
Giderken, biri geldi karşıdan hiddet ile.

Yanındaki kişinin, yakasından tutarak,
Dedi: (Öde borcunu, hemen acil olarak!)

Ödiyecek parası, yoktu o adamın da.
Bu yüzden mahcup oldu, bu velinin yanında.

Muinüddin-i ÇeÅŸti, yaklaşıp o kiÅŸiye,
Kibarca rica etti: (Biraz mühlet ver) diye.

Lakin inatçı adam, (Olmaz) dedi cevaben.
(Onun bana borcu var, ödesin ÅŸimdi hemen!)

Mübarek, cübbesini çıkarıp serdi yere.
Bir anda doldu içi, altın ve gümüÅŸlerle.

Buyurdu: (Alacağın ne ise, al buradan.
Ve lakin fazla alma hakkın olan paradan.)

Fakat o, altınları görünce yığın ile,
Alacağından fazla para aldı hırs ile.

Lakin eli kuruyup, tutmaz oldu bir anda.
Bu uygunsuz iÅŸine, piÅŸman oldu sonra da.

Feryat edip dedi ki: (Tövbe ettim efendim.
Bir dua buyurun da, iyileÅŸsin bu elim.)

Muinüddin-i ÇeÅŸti, merhamet etti yine.
Åžifa vermesi için, dua etti Rabbine.

Bir anda iyileşti, adamın hasta eli.
Ve hatta eskisinden, oldu daha kuvvetli.

EÄŸilip, hürmet ile öperek ellerinden,
Talebe oldu ona, o günden itibaren.

Yine Muinüddin-i ÇeÅŸti hazretlerine,
Biri gelip, edeple oturdu önlerine.

Dedi ki: (Çoktan beri, zatınızı, bendeniz,
GörmeÄŸi, ne kadar çok istiyordum bilseniz.

Bu, nedense müyesser olmadı uzun müddet.
Hamd olsun ki ÅŸu anda, nasip oldu bu devlet.)

Muinüddin-i ÇeÅŸti, dinledi onu, fakat,
Onun bu sözlerine, hiç etmedi iltifat.

Sonra da buyurdu ki: (Haydi gel, durmasana.
Ne için geldin ise, bana onu yapsana.)

Adam bunu duyunca, hayret etti bir hayli.
DeÄŸiÅŸti beti benzi, çok mahcup oldu hali.

Titredi a’zaları sonra baÅŸtan ayaÄŸa.
Yüzünü yere koyup, baÅŸladı aÄŸlamaya.

Dedi ki: (Ey efendim, biri, beni gizliden,
Buraya gönderdi ki, öldüreyim sizi ben.)

Daha sonra elini, sokarak iç cebine,
Bir bıçağı çıkarıp, koyuverdi önüne.

Dedi ki: (Ey efendim, kabul ettim hatamı.
Siz nasıl dilerseniz, öyle verin cezamı.)

Buyurdu ki: (Bu yolda, kötülük edene de,
İyilik, ihsan yapmak lazım gelir yine de.)

Sonra dua eyleyip, dedi ki: (Ya ilahi!
Sevdiğin kullarına dahil et bunu dahi.)


AteÅŸ sizi yakacak

Vardı ki o zamanlar, BaÄŸdat’ta yedi kimse,
Ateşe taparlardı, onların yedisi de.

Çekerlerdi hem dahi, her gün sıkı riyazet.
Yani nefislerine, ederlerdi eziyet.

Öyle yapmış idi ki, bu riyazet onları,
Altı ayda, bir lokma ekmekti gıdaları.

Böyle açlık, susuzluk çekerek gün ve gece,
Sonunda istidraca kavuÅŸtular böylece.

Cahil halk, gördüÄŸünde onların bu halini,
Büyük zat bilirlerdi, maalesef her birini.

Muinüddin ÇeÅŸti’yi, iÅŸitip bu kâfirler,
Onun ile tanışıp, görüÅŸmek istediler.

Geldiler bu maksatla, bulunduÄŸu ülkeye.
Sordular: (Filan zatın hanesi nerde?) diye.

Nihayet evi bulup, huzuruna vardılar.
Lakin birden, büyük bir dehÅŸete kapıldılar.

Peşinden bir titreme aldı bedenlerini.
O zat ise, heybetle, süzerek herbirini,

Buyurdu: (Siz Allah'tan, hiç utanmaz mısınız?
Hak teâlâ dururken, ateÅŸe taparsınız.)

Dediler: (Biz ateşe taparız ki elbette,
Yakmasın hiç bizleri, dünya ve ahirette.)

Buyurdu: (Ey ahmaklar, ateÅŸ mabud olur mu?
Hiç ateÅŸe tapanlar, yanmaktan kurtulur mu?

Zira tek Allah vardır, ibadete müstehak.
Böyle iman etmeyen, yanacaktır muhakkak.

Ve siz, böyle Allah’a, koÅŸtukça ÅŸerik ve eÅŸ,
Dünya ve ahirette, yakar sizi o ateÅŸ.

Bakın ben, tek Allah'a inanırım şu anda.
Bu yüzden ateÅŸ beni, yakmaz iki cihanda.)

Onlar hayret ederek, dediler: (Nasıl olur.
İsbat et bu sözünü, bakalım doÄŸru mudur?)

Muinüddin-i ÇeÅŸti, (Peki) dedi ve hemen,
İçerden bir yığın kor alıp geldi yanarken.

Ve Allah'a sığınıp, avuçladı közleri.
DehÅŸetten açık kaldı kâfirlerin gözleri.

Hatta onun elinde, söndü yanan ateÅŸler.
Hayretle ÅŸahit oldu, buna ateÅŸperestler.

Ve o gün görür görmez, bu müthiÅŸ kerameti,
NakÅŸoldu kalblerine, İslam’ın muhabbeti.

O sırada gaibten, ÅŸöyle bir ses duydular:
(AteÅŸ, halis mümine veremez asla zarar.)

Onlar, bütün bunları iÅŸiterek, görerek,
Hepsi iman ettiler, ÅŸehadet getirerek.

Oldular yedisi de, o zatın talebesi.
Hatta kısa zamanda, evliya oldu hepsi.

Nice kâfir kimseler, bir bakmakla yüzüne,
O anda iman edip, inanırdı sözüne.

Kendisinin Bağdat'ta bulunduğu yıllarda,
Gayr-i müslim bir kiÅŸi, kalmadı o diyarda.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Güncelleme Tarihi
1.12.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı