Abdullah bin Menazil, ulemadan, büyük zat,
NiÅŸabur’da yetiÅŸip, orada etti vefat.
O, bir gün vaaz ederken, buyurdu ki: Ey insan!
Hazırlan son nefese, deme daha var zaman.
O son nefes dediÄŸin, gelir bugün, ya yarın.
Åžimdi ne hazırlarsan, iÅŸte o, senin kârın.
Her nefesi alırken, agah ol, etme gaflet.
Her birinin, (son nefes) olduÄŸunu kabul et.
Her namazı kılarken, de ki: (Hiç belli olmaz.
Bu, benim kılacağım belki de en son namaz.)
Her yemek yediÄŸinde, de ki: (Bu, son yemeÄŸim.
Öbür öÄŸüne kadar, belki gelir ecelim.)
Her gece abdest alıp, girerken yatağına,
De ki: (Belki ölürüm ve çıkamam yarına.)
Nasihat istemiÅŸti kendisinden bir mümin.
Buyurdu: (Öfkelenme, dünyalık bir ÅŸey için.
İnsan öfkelenince, örtülür aklı o an.
Åžeytan, onun boynuna, bir yular takar heman.
O, kendi aklı ile edemez hiç hareket.
Zira onun aklını, örtmüÅŸtür öfke, hiddet.
Şeytanın oyuncağı olur artık o kişi.
Onun emrine göre, yapar o, her bir iÅŸi.
Peygamber efendimiz, buyurdu ki bu bapta:
(Hemence oturunuz, kızdıysanız ayakta.
EÄŸer oturmakla da sakin olmaz iseniz,
Bir miktar yatınız ki, zail olsun öfkeniz.)
Bu zattan, bir nasihat istemiÅŸti bir insan.
Buyurdu: (Hiç kimseye, asla etme su-i zan.
Kendini beğenmekten hasıl olur hep bu hal.
Bu düÅŸünce gelince, istiÄŸfar eyle derhal.
Kim, kendini gayriden üstün görürse ÅŸayet,
Tanıyamaz Rabbini, etse de çok ibadet.
Affetse de Rabbimiz her türlü günahları,
Katiyen affetmiyor, kibirli olanları.)
Buyurdu: (Ey insanlar, hayâ edin Allah’tan.
Onun korkusu ile, sakının her günahtan.
Zira hazret-i Ömer, İran’ı fethetmeye,
Bir ordu tanzim edip, gönderdi harb etmeye.
Ordu kumandanına, eyledi ki nasihat:
(DüÅŸmandan korkmayın hiç, Allah’tan korkun fakat.
Askerinden hiç kimse, iÅŸlemesin bir günah.
Zira günahkârları, muzaffer etmez Allah.
Ordudan bir askerin günah iÅŸlerse eÄŸer,
O günah sebebiyle, fetih olmaz müyesser.
Sen ordunla Allah’a, tam edersen itaat,
Gelir Allah’tan dahi sana yardım ve imdat.
Askerin arasında, varsa günah iÅŸleyen,
Tutma onu, ihrac et derhal ordu içinden.
Zira o bir kiÅŸinin günahı sebebiyle,
EriÅŸmez asla sana, nusret-i ilahiyye.)
Tuttu bu nasihati, o ordu kumandanı.
Allah’ın yardımıyla, fetheyledi İran’ı.
|