Evliyanın büyüÄŸü, esseyyid Emir Külal,
Henüz etmemiÅŸti ki ahirete intikal,
Ölüm hastalığında, bildi ki yaklaÅŸtı mevt.
Talebeyi toplayıp, eyledi bir vasiyet.
Buyurdu ki: (Ey benim makbul talebelerim!
Aranızdan ayrılmam, yaklaştı zannederim.
Dinleyin, vasiyetim ÅŸu ki size en evvel,
Dinin emirlerini öÄŸrenin çok mükemmel.
Çünkü Resulullaha tâbi olmaz iseniz,
Yarın mahÅŸer gününde, piÅŸmanlık çekersiniz.
Kardeşlerim, az dahi dalmayın ki gaflete,
Yarın düÅŸmeyesiniz, ebedi felakete.
Temiz olması için kalbin, dilin, bedenin,
Temiz ve helalinden yemeÄŸi huy edinin.
EÄŸer bir lokma dahi, haramdan yerse bir kul,
Hak teâlâ indinde, duası olmaz kabul.
Nitekim bir hadiste buyuruldu: (Bir kimse,
Haram karıştırmadan, kırk gün helal yer ise,
Allah, nurla doldurur o kiÅŸinin kalbini.
Ve giderir gönlünden, dünya muhabbetini.)
KardeÅŸlerim, sakının her haram ve günahtan.
Zira daha kıymetli bir amel yok takvadan.
Nasıl ki, beldeleri ayıran hudut vardır,
Dinin hududu ise, haram ve günahlardır.
Ve nasıl ceza varsa, hududu geçenlere,
Allah da ceza verir, günah iÅŸleyenlere.
Her zaman ve her yerde, konuÅŸurken, gülerken,
Her bir iÅŸte, mesela bir ÅŸey yer ve içerken,
Yaptığınız her işten, hesap var ahirette.
Cevap veremezseniz, cezası var elbette.
Öyleyse, cevapları hazırlayın ÅŸimdiden.
Ki, halas olasınız Cehennem ateşinden.)
Vasiyeti bildirip, çekildi odasına.
Ve üç gün, hiç çıkmadı talebe arasına.
Sonra çıktı dışarı, bulunca biraz sıhhat.
Gördü ki, mescidine toplanmış çok cemaat.
Dediler: (Odanızdan çıkmayınca siz üç gün,
Talebeler, bu yüzden oldu mahzun ve üzgün.)
Buyurdu: (Bu müddette, tefekkür ettim ki hep,
Benim ve talebemin, ne olur hali acep?
Gaibden bir ses bana, dedi: Ya Emir Külal!
Sana ve talebene, eriÅŸmez o gün zeval.
Hepinizi, tamamen affetti hak teâlâ.
Size azab olunmaz, düÅŸünme bunu asla.)
Sonra da, ÅŸehadeti söyleyip bu büyük zat,
Bir PerÅŸembe gecesi, fecirde etti vefat.
|