İmam-ı Rabbani’nin Mektubat’ında yine,
Bir taziye mektubu yazılmıştır birine.
Mirza Ali Can için yazmışsa da mektubu,
Okuyan herkes için geçerlidir elbet bu.
Mektupta buyurur ki: Bizleri, Hak teâlâ,
Resulünün yolunda bulundursun evvela.
Çünkü insan, ne kadar yaÅŸasa da, nihayet,
Muhakkak ahirete edecek bir gün avdet.
Enbiya suresinde ÅŸöyle buyurmaktadır:
(Her bir canlı, ölümün tadını tadacaktır.)
Bunun için ey oÄŸlum, ölecektir her insan.
Her kim olursa olsun, kurtulamaz hiç bundan.
Hadiste buyuruldu: (Her kimin ömrü uzun,
İbadeti de çoksa, ona müjdeler olsun.)
Bir köprüye benzer ki, ölüm, açık, aÅŸikâr,
Ölümle kavuÅŸurlar maÅŸukuna aşıklar.
Bütün Hak aşıkları, ölümü düÅŸünerek,
Teselli bulmaktadır, onu hayal ederek.
Ankebut suresinin, beÅŸinci âyetinde,
Åžöyle buyuruluyor bu mevzu üzerinde:
(Ey Rabbine kavuÅŸmak isteyenler, bilin ki,
Ona kavuÅŸma vakti gelecek elbette ki.)
Ve lakin nefsine ve ÅŸeytana tutulanlar,
Bir Allah adamına kavuşmamış olanlar,
Yukardaki müjdeye, elbet dahil deÄŸildir.
Onlar, zarar ziyanda ve hep başı yerdedir.
Åžimdi vefat etmiÅŸtir sizin valideniz de.
Büyük bir varlık olup, çok hakkı vardır sizde.
Buna karşı, siz dahi ona yardım ediniz.
Ona dua, sadaka, fatiha gönderiniz.
Hadiste buyuruldu: (Mezardaki bir mevta,
Denizde boÄŸulacak zata benzer adeta.
Anne ve babasından ve her tanıdığından,
Gelecek bir duayı beklemektedir her an.)
Bir de insan, onların ölümünü görerek,
Kendi ölümünü de lazım gelir düÅŸünmek.
Bütün varlığı ile, Allahü teâlânın,
Beğendiği şeyleri yapmalıdır bi hakkın.
Bilmeli ki bu dünya, aldatır insanı hep.
Onu, ahmak olanlar sadece eder talep.
Dünya kazançlarının, Allah’ın indindeki,
İtibarı, bir zerre olsa idi eğer ki,
Ondan, kıl ucu kadar vermezdi kâfirlere.
Öyleyse bu dünyayı sokmamalı kalblere.
Allah, sizi ve bizi, yüz çevirip her ÅŸeyden,
Kendine bağlamayı nasib eylesin hepten.
OÄŸlum, cenâb-ı Hakkın sonsuzdur merhameti.
Lakin azabının da, pek fazladır şiddeti.
(Beyn-el havf-ü verreca) üzre bulunmalıdır.
Yani korku ve ümit, müsavi olmalıdır.
Gençlikte, Rabbimizin kahrından, gazabından,
Çok korkmak ve titremek lazım gelir her zaman.
İhtiyarlıkta ise, af ve merhametine,
Sığınmak lazımdır ki, orta yol budur yine.
|