Ana Sayfa >  Evliya Nasihatleri > Aranılan hazineyi gösterdim sana > Ä°man ve küfür
Yazıcı   Yazı boyutunu     

İman ve küfür

İmam-ı Rabbani’nin eseri Mektubat’ta,
Åžöyle buyuruluyor birine nasihatta:

Ahireti kazanmak isterse insan eÄŸer,
Dünyayı terk etmesi elbette icab eder.

Burada (dünya) demek, (haram) ve (günahlar)dır,
Bunu terk etmenin de, iki türlüsü vardır.

Birinde, haram olan ÅŸeyler ile beraber,
Bütün mubahları da yapmayıp tek ederler.

Yani tembel ve işsiz, bırakıp oturmayı,
Terk etmektir her türlü keyfi, zevk ve sefayı.

Bunlar, bütün vaktini, Allah’a ibadetle,
Geçirip, bu taatten zevk alırlar gayetle.

Allah’ın kullarına doÄŸru yolu göstermek,
Yolunda çalışmaktan, alırlar lezzet ve zevk

Büyük kazanç bilirler, insanlara hizmeti.
Terk ederler bu yolda, bütün istirahati.

Dine hizmet uğrunda, gelirse sıkıntılar,
Bunları, mihnet deÄŸil, bilirler kazanç ve kâr.

Eshab-ı kiram ile, çoÄŸu din büyükleri,
Dünyayı, bu ÅŸekilde terk ettiler ekseri.

Dünyayı terk etmenin öbürüne gelince,
Haram ve günahları terk etmektir sadece.

Mubah olan zevkleri yapsa da bunlar, ancak,
Haram ve ÅŸüpheliden kaçarlar tam olarak.

Harama, ehemmiyet vermeyerek bir kimse,
Günahları iÅŸleyip, üzüntü duymaz ise,

Yani Hakk'ın emrine aldırış etmeyerek,
Günahı beÄŸenirse, hem (Ne güzel) diyerek,

Mâzallah kâfir olur onlar bu hal içinde.
Sonsuz yanacaklardır Cehennem ateşinde.

Ehemmiyet verip de, nefse maÄŸlub olarak,
Haramları işlerse şeytana aldanarak,

Sonra toparlanıp da, eğer pişman olsalar,
Bunlar, kâfir olmayıp, yine Müslümandırlar.

Bu gibi kimselere, (asi) ve (fasık) denir.
Günah iÅŸleseler de, yine muvahhid’lerdir.

Bunlar, yanar ise de Cehennem ateÅŸinde,
Sonsuz kalmayacaktır o azabın içinde.

Allahü teâlânın mubah ettiÄŸi ÅŸeyler,
Çok olup, bunlarda da mevcuttur türlü zevkler.

Hatta mubahlardaki zevkler daha fazladır.
Haramların lezzeti, mubahlardan pek azdır.

Farzları eda edip, hiç haram iÅŸlememek,
Halis bir mümin için, basit ve kolaydır pek.

Ve lakin kalblerinde, bir maraz-ı manevi,
Olanlara güç gelir, çok kolay olsa dahi.

Nitekim bir çok iÅŸler vardır ki, çok basittir.
Ve lakin hastalara, gayet zor ve güç gelir.

Şudur ki kalbde olan maraz-ı maneviyye,
Tamam inanmamaktır ahkam-ı diniyyeye.

(İnandım) denilse de, doğru iman değildir.
Hakiki tasdik deÄŸil, sadece laf iledir.

Kalbde doğru imanın olmasına alamet,
İslam’ı yaÅŸamaktan, almaktır tad ve lezzet.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Güncelleme Tarihi
1.12.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı