İmam-ı Rabbani’nin, Mir Muhammed Numan’a,
Yazdığı bir mektupta, ÅŸöyle buyurdu ona:
(Allahü teâlâya olsun hamd-ü senalar.
SevdiÄŸi kimselere, olsun dua, selamlar.
Çok iyi düÅŸünceli, bir çok kardeÅŸimizin,
Bize gelen beladan halas olmamız için,
BaÅŸ vurdukları halde, her türlü çarelere,
Faide vermediÄŸi söylendi bu fakire.
Bunun için üzülüp, olmasınlar bi-huzur.
Zira bize, hadiste ÅŸöyle buyurulmuÅŸtur:
(Allahü teâlânın yaratıp gönderdiÄŸi,
Åžeyler, kulları için olur hayır ve iyi.)
İnsanlık icabıyla o başımıza gelen,
Sıkıntıya, biz dahi üzülmüÅŸtük önceden.
Fakat birkaç gün sonra, Allah’ın lütfu ile,
O üzüntüler gidip, kayboldu tamamiyle.
Åžu anda, gönlümüzde sıkıntı kalmadı hiç.
Hatta onun yerini, aldı bir huzur, sevinç.
Bizimle uÄŸraÅŸanlar, Allah’ın istediÄŸi,
Şeyleri yaptığından, geliyor bize iyi.
Madem ki hal böyledir, üzülmeye ne hacet?
Köle, Efendisini, hiç eder mi ÅŸikayet?
Seven, Sevgilisinin gönderdiÄŸi her ÅŸeyi,
Hep gülerek karşılar, her acı ve ekÅŸiyi.
Ondan gelen belalar, ne kadar acı olsa,
Onlardan, daha fazla tad almalı bilhassa.
Åžaşılacak ÅŸeydir ki, onların, bizim için,
Verdiği sıkıntılar, geliyor tatlı, şirin.
Karşılıkta bulunmak, onları kötü bilmek,
(Seviyorum) diyene, yakışır iş değil pek.
Çünkü onlar, o Dostun iÅŸini yapıyorlar.
Onun iradesiyle hep adım atıyorlar.
Bizimle uğraşanlar, bize, başkalarından,
Daha iyi, sevimli görünüyorlar ÅŸu an.
Bunun için dostlara verin ki bunu haber,
Bizim için üzülüp, olmasınlar mükedder.
Hiç kötü bilmesinler, bizi incitenleri.
Hatta güzel görsünler yaptıkları ÅŸeyleri.
Ve dua etsinler ki, böyle emr olunduk biz.
Hem de dua edeni, çok seviyor Rabbimiz.
Muhyiddin-i Arabi buyurdu bu hususta:
(Arifin bir niyeti, maksadı olmaz asla.)
Yani bela gelirse, böyle arif kiÅŸiye,
Ondan kurtulmak için, baÅŸvurmaz hiçbir ÅŸeye.
Sevgiliden gelir ki, kuluna bela ve dert.
Sahibinden geleni, kölesi eder mi ret?
Geri gitmesi için, etse de dua, niyaz,
Emr olunduÄŸu için, dua eder o esas.
Sırf emre uymak için, yapar o böyle dua.
Yoksa, hiç istemez ki, geri gitsin o bela.
Çünkü o, Ondan gelen her ÅŸeyden huzur bulur.
(Hakiki kul) olmanın sırrı da işte budur.
İmam-ı Rabbani’nin hürmetine ilahi!
Sevgisinden, bir nebze ihsan et bize dahi.
|