Mektubat kitabında, bu büyük evliya zat,
Tasavvuftan bahsedip, verdi ÅŸöyle malumat:
(Tasavvuf), mahlukatı kalbinden çıkarmaktır.
Allahü teâlâya, daha yakın olmaktır.
BaÅŸka bir ifadeyle, Allahü teâlânın,
Sevgi ve rızasına varmasıdır insanın.
Bu rıza ve sevgiye kavuÅŸmak için dahi,
Bir vasıta, bir rehber gereklidir tabii.
(İnsan-ı kâmil)dir ki, bu rehber ve vasıta,
Bu, arada olmadan, ulaşılmaz maksuda.
Talebe, rehberini ne kadar çok severse,
KavuÅŸur o miktarda çok bereket ve feyze.
Peygamber-i ziÅŸânın kalbinden çıkan nurlar,
MürÅŸid-i kâmillerin kalbinden yayılırlar.
Onlar, Resulullahtan gelen bu feyizleri,
Yayıp, aydınlatırlar istekli kimseleri.
Maksat, Hak teâlânın rızasına varmaktır.
Bu veliler, arada ancak bir vasıtadır.
Sanki bir emme basma tulumba gibidirler.
Feyiz ve nuru alıp, isteyene verirler.
Ve lakin rehberini, her kim ki incitse az,
Veyahut inanmazsa, hiç feyze kavuÅŸamaz.
(Hocanı incitene kırılmaz isen eğer,
Köpek senden iyidir) buyurmuÅŸtur büyükler.
Sarsılırsa rehbere, sevgi ve inanması,
Kesilir tamamiyle, ondan feyiz alması.
Feyz alabilmek için, kâfi gelir muhabbet.
Sevgisi çoÄŸaldıkça, feyiz de artar elbet.
Birlikte olanlara, daha çok feyiz gelir.
Onun bereketiyle, imanı kuvvetlenir.
Artar İslamiyet’e uymak arzu, meramı.
İğrenç ve çirkin görür her günah ve haramı.
Rehber, İslamiyet’ten bir taviz verirse az,
Böyle olan bir kimse, asla rehber olamaz.
Kendini mürÅŸit diye tanıtırsa eÄŸer ki,
Zararı, faydasından çok olur elbette ki.
Böyle olan kimseler, (yol kesen) gibidirler.
Halkı, Hakkın yolundan alıkoyuverirler.
Bu gibiler, yırtıcı, vahşi hayvan gibidir.
Ve hatta onlardan da, daha tehlikelidir.
Zira aslan, insanın, alır yalnız canını.
Bunlar ise alırlar, dinini, imanını.
Hakiki bir velinin, alametleri vardır.
O zat, halis ve muhlis bir Allah adamıdır.
Sadece ahirete döndürmüÅŸtür yüzünü.
Onu gören, unutur cümle üzüntüsünü.
İslam’a hizmet için çok çalışır o, fakat,
Hiç kendi ÅŸahsı için, düÅŸünmez bir menfaat.
Vardır onun kalbinde, yalnız aşk-ı ilahi.
Onda dünya sevgisi, bulunmaz zerre dahi.
Kimin bir derdi olsa, doÄŸruca ona gelir.
Onun bir çift sözüyle, ferahlanır, sevinir.
Onun her davranışı, Allah için olur hep.
Kendi için, kimseden, hiçbir ÅŸey etmez talep.
|