Masum-i Faruki’nin Mektubat kitabında,
Yazıyor ki: (Bu dünya, bir çöplüktür aslında.
GörünüÅŸte çok tatlı, taze, güzel sanılır.
Aslında hiçbir iÅŸe yaramayan bir maldır.
Bu dünya, yaldızlanmış necasettir esasen.
Yahut şeker kaplanmış, zehirdir sanki aynen.
Bir Müslüman, ölürken, kendi ailesini,
Çağırıp ÅŸöyle yapsa en son vasiyetini.
Dese ki: (Bu zamanın, en akıllısı kimse,
Bıraktığım mallar hep, verilsin o kimseye.)
Zahide verilmesi elbette icab eder.
Çünkü zahid, dünyaya vermez hiç kıymet, deÄŸer.
Hiç düÅŸkün olmaması onun dünya malına,
Kuvvetli bir delildir aklının çokluÄŸuna.)
Yine o buyurur ki: (İnsanların nefsleri,
BaÅŸa geçmek sevdası içindedir ekseri.
Tek arzusu, şef olmak, amir olmaktır onun.
İster ki, herkes ona alçalsın, eÄŸsin boyun.
Kendisi, baÅŸkasına muhtaç olmak istemez.
Başkasının emrine girmeği arzu etmez.
O, bu alçaklığında, ileri gidip daha,
Ortak ve ÅŸerik olmak arzu eder Allah’a.
Hatta ortaklığa da, hiç razı olmayarak,
İster ki ilah, mabud, kendisi olsun ancak.
Hak teâlâ buyurdu: (Nefsine düÅŸmanlık et.
Çünkü senin o nefsin, düÅŸmandır bana elbet.)
Demek bu alçak nefsin, para mal, rütbe mevki,
Ve herkesi kendinden aÅŸağı görmek gibi,
İsteklerini yapmak, ona yardım etmektir.
Bu ise, bir kul için en büyük felakettir.
Lakin bu zikredilen dünyalık ziynetleri,
Mal mevki, rütbe makam, ÅŸeflik gibi ÅŸeyleri,
Nefis için deÄŸil de, iyi, halis niyetle,
İsteyip elde etmek, günah olmaz elbette.
Yani Hak teâlânın emirlerini yapmak,
Herkesin de, kolayca yapmasını sağlamak,
Mazlumların hakkını, zalimden almak için,
Dine, Müslümanlara çok hizmet etmek için,
Olursa, bunlar gibi iyi, halis bir niyet,
Helal ve caiz olup, olur hem de ibadet.
Allahü teâlânın dünyayı sevmemesi,
Ona, zerre miktarı bir kıymet vermemesi,
Nefsi, isteklerine kavuşturduğundandır.
Ona, her arzusunda yardım eden, dünyadır.
Bütün Peygamberlerin gelmesindeki sebep,
Yani İslamiyet’in emir yasakları hep,
Ezmek, kırmak içindir bu azgın nefisleri.
Zira dine uydukça, azalır istekleri.
Onun arzularını, tam yok etmek için de,
Tam uymak lazım gelir İslam’a her iÅŸinde.
Nefis kurtulmadıkça, bu hastalık ve dertten,
Kul, mahrum ve uzaktır ebedi saadetten.)
|