Ana Sayfa >  Evliya Nasihatleri > Dünyaya ışık verdi, nur saçtı > Sultanın daveti
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Sultanın daveti

Abdülhakim Efendi, BeÅŸiktaÅŸ SinanpaÅŸa,
Camiinde vaaz edip, çıkarken dışarıya,

Baktı, kapı önünde, bir saray arabası.
Kibar bir bey yaklaşıp, şu oldu ona arzı:

(Sultan Vahideddin Han, size selam ediyor.
Ve sizi, iftar için saraya çağırıyor.)

Sultanın gönderdiÄŸi hususi arabaya,
Binerek, iftar için teÅŸrif etti saraya.

İstanbul’un en mümtaz hoca, vaiz, imamı,
O iftar yemeÄŸine çaÄŸrılmıştı tamamı.

Çok mükellef bir yemek yenildikten sonra da,
Başmabeynci, şunları arz etti o arada:

(Sultan, bilcümlenize önce selam ediyor.
Sonra da, ÅŸu hususu istirham buyuruyor.

Åžu an düÅŸmana karşı, bütün Anadolu’da,
Çarpışan halkımıza ediniz hayır dua.

Kuva-yı milliye'nin galip gelmesi için,
Müstecap duanızı bekliyor hepinizin.

Halkı teÅŸvik ediniz, milli mücadeleye.
Ki, eli silah tutan, koÅŸup gitsin cepheye.

Para ve silahca da, Kuva-yı milliye'yi,
Takviye etmek için, teÅŸvik edin milleti.

Bu düÅŸman iÅŸgalinden, vatanın kurtulması,
Hususunda, Sultanın budur sizden ricası.)

Abdülhakim Efendi, sarılıp bu davaya,
Çok insan göndermiÅŸtir, o gün Anadolu’ya.

Sultan Vahideddin Han, Topkapı sarayında,
Hırka-i saadeti ziyareti anında,

Yanında olsun diye, gönderip birisini,
Davet etti saraya Hakkın bu velisini.

DiÄŸer ileri gelen devlet adamlariyle,
Bir çok din adamı da, mevcut idi haliyle.

Abdülhakim Efendi, bu davete icabet,
Buyurarak, saraya teÅŸrif etti nihayet.

Yanına, yardımcısı Åžakir Efendi’yi de
Alarak gelmiÅŸti ve bekliyordu geride.

Biraz sonra, padiÅŸah Sultan Vahideddin Han,
Gelip geçti vakarla, cemaat arasından.

Hırka-i saadetin bulunduğu odanın,
Kapısına gelince, duruverdi ansızın.

(Abdülhakim Efendi nerededir?) deyince,
Herkes, birbirlerine bakıştılar hemence.

Kimse tanımıyordu bu isimde birini.
Sorarak, gerilerde buldular kendisini.

Herkes yol açıyordu bu Allah adamına.
Teşrif etti birazdan, Padişahın yanına.

Bir dünya sultanıyla, bir ahiret sultanı,
Sultan-ül enbiya'nın mübarek hırkasını,

Ziyaret etmek için, içeriye girdiler.
Büyük bir hürmet ile, ziyaret eylediler.

Sultan Vahideddin Han, teberrük olsun diye,
Herkese, birer mendil o gün etti hediye.

Abdülhakim Efendi hazretlerine dahi,
Bir deÄŸil, iki mendil vermiÅŸti bizatihi.

Vakta ki sona erdi bu mübarek ziyaret,
O, Åžakir Efendi’nin yanına etti avdet.

O ikinci mendili ona verip o zaman,
Buyurdu ki: (Bunu da, gönderdi sana Sultan.)
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Güncelleme Tarihi
1.12.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı