Cüneyd-i BaÄŸdadi’nin sohbetine, bir defa,
Genç birisi gelerek, oturdu ön tarafa.

Lakin gelen bu genci, kimse tanımıyordu.
Biraz sonra o kiÅŸi, ÅŸöyle bir sual sordu:

Dedi ki: Bir hususu öÄŸrenmek isterdim hep.
Şu hadis-i şerifin manası nedir acep?

(Firaset-i müminden sakının ey insanlar!
Zira o kul, Allah’ın nuruyla eder nazar)

Hazret-i Cüneyd ise, sükut edip bir zaman,
Sonra da buyurdu ki: (Müslüman ol Müslüman!)

O böyle buyurunca, utandı, mahcup oldu.
Kalbi, o veli zatın muhabbetiyle doldu.

MeÄŸerse kâfir olup, zünnar varmış belinde.
DeÄŸiÅŸti birden kalbi, o böyle dediÄŸinde.

Åžehadeti getirip, Müslüman oldu hemen.
Onun kerametiyle halas oldu küfürden.

Bir gün de, kendisine sordular: (Efendim, siz,
Bize, ihlas hakkında misal verir misiniz?)

Buyurdu ki: Mekke'de bulunurken bir kere,
Berbere gitmiÅŸ idim, tıraÅŸ olmak üzere.

O berbere dedim ki: (Allah rızası için,
Acilen ÅŸu saçımı düzeltebilir misin?)

MeÄŸer mevki sahibi biri varmış dükkanda.
O zatın tıraşını yapıyormuş o anda.

Ben böyle söyleyince, o kimseye bakarak,
Dedi ki: (Ey efendi, bir zahmet sen biraz kalk.

Bir ÅŸey istediÄŸinde birisi Allah için,
Derhal yapmak gerekir iÅŸini o kiÅŸinin.)

Ve o zatı kaldırıp, oturttu beni hemen.
Benim tıraÅŸ iÅŸimi yaptı hiç bekletmeden.

DüÅŸündüm ki: Elime para geçse ilk kere,
Hediye eyleyeyim getirip bu berbere.

Ertesi gün, bir kese altın geldi bir yerden.
Götürüp, o berbere hediye ettim hemen.

Lakin kabul etmedi, dedi ki: (Ey kardeÅŸim!
Sana ben, Allah için iyilik etmiÅŸ idim.

Onun karşılığını, Rabbimiz verir bana.
Allah için yapmıştım, lüzum yok bu altına.)

Bir baÅŸka gün, yanında var iken talebesi,
Bir ara huzuruna, geldi zengin birisi.

Hediye eyleyerek bin dirhem gümüÅŸ para,
Dedi: (Alın, harcayın bazı ihtiyaçlara.)

Buyurdu: (Başka paran var mıdır bundan gayrı?)
Dedi ki: (Var efendim, bu para ondan ayrı.)

Buyurdu: (Ä°ster misin, bu sahip bulunduÄŸun,
Paralardan baÅŸkaca, daha çok paran olsun?)

O, (Ä°sterim) deyince, buyurdu: (Öyle ise,
Yine sende dursunlar, bunları verme bize.

Zira sen, bu paraya daha fazla muhtaçsın.
Bizse istemiyoruz, paramız fazlalaşsın.)