O Davud-i Tai ki, çok korkardı Allah'tan.
Åžiddetle kaçınırdı her günah ve haramdan.
İsmi, Ebu Süleyman Davud bin Nasır idi.
Ve İmam-ı a’zamın halis talebesiydi.
Kanaat ehli olup, yapardı çok ibadet.
Nefsini kırmak için, eyledi çok riyazet.
Habib-i Acemi’nin halifesi idi hem.
Yoktu onun gözünde para, dinar ve dirhem.
Harun ReÅŸid’den gelen türlü hediyeleri,
Asla kabul etmeyip, gönderirdi hep geri.
Haram ve ÅŸüpheliden, kaçınırdı pek fazla.
Rabbine ibadete sarılmıştı ihlasla.
(Hangi güzel yüzdür ki, sonra toprak olmadı?
Hangi tatlı gözdür ki, sonra yere akmadı?)
Bir şarkıcı kadından bu beyti işitince,
Åžuuru alt üst oldu ve aÄŸladı bir nice.
Ve İmam-ı a’zamın huzuruna bu defa,
Gitti ki, bu derdine bulsun çare ve deva.
Dedi ki: (Ey efendim, bir söz duydum birinden.
Åžuurum alt üst oldu, ne yapayım ÅŸimdi ben?
Halimi anlatmaya, yok bilgi ve kudretim.
Emir ve tavsiyeniz, nedir bana efendim?)
İmamın emri ile, bütün ilmihalini,
ÖÄŸrenip, buna göre düzeltti her halini.
Yirmi sene İmamın dersine etti devam.
Zahiri ilimlerde mütehassıs oldu tam.
Dünya muhabbetini tamamen terk ederek,
Allah'a ibadetten, alırdı sadece zevk.
Ve öyle kuvvetlice sarıldı ki İslam’a,
Örnek oldu hayatı bilcümle Müslümana.
Evine çekilerek, tercih etti uzleti.
Evde, yalnız olarak, yaptı her ibadeti.
Lakin İmam-ı a’zam teÅŸrif edip evine,
Buyurdu ki: (İnsanlar arasına gir yine.
Talebe kardeşlerin arasına gel, fakat,
Hiç konuÅŸma, sadece dersine eyle dikkat.
Fıkhi meseleleri iyi dinle, tam öÄŸren.
Kendini tam ilme ver, budur senin vazifen.)
(Peki efendim) deyip, ondan sonra bir sene,
Konuşmadan, İmamın devam etti dersine.
İmam-ı Ebu Yusüf ve İmam-ı Muhammed,
Ve İmam-ı Züfer’le kurdu tam münasebet.
Çalıştı onlar ile, durup dinlenmeksizin.
Ve hiç konuÅŸmuyordu, yok idi çünkü izin.
İmamın bu emrine edince muvafakat,
Manevi derecesi yükseldi hem de kat kat.
Buyurdu ki: (Bir sene sabredince buna ben,
Otuz yıllık taate, denk oldu hemen hemen.)
Habib-i Acemi’yle tanıştı daha sonra.
Ondan da feyz alarak, kavuÅŸtu tam huzura.
Tamamiyle keserek halktan iliÅŸkisini,
Rabbine ibadete verdi tam kendisini.
|