Allah adamlarından olan Davud-i Tai,
Kaplamıştı gönlünü onun aÅŸk-ı ilahi.
O, İmam-ı a’zamın, devam edip dersine,
Zahiri ilimlerin, vakıf oldu hepsine.
Sonra, uzlet eyledi izin alıp İmamdan.
İlahi nurlar ile, kalbi doldu o zaman.
Onda hasıl olunca marifet-i ilahi,
Çok kıymet verdi ona, İmam-ı a’zam dahi.
Halife Harun ReÅŸid, bir gün Davud Tai’ye,
Gelip rica eyledi, (Bana öÄŸüt ver) diye.
Buyurdu ki: (Ey Harun, çok sakın ki günahtan,
Zira yarın ölünce, kurtuluÅŸ yok hesaptan.
Kork ve titre zulümden, milletine hep acı.
Yoksa senden olurlar, mahÅŸer günü davacı.)
Harun ReÅŸid dinleyip, göz yaÅŸları içinde,
Bir kese altın verdi, ayrılıp gidişinde.
Lakin Davud-i Tai almadı onu zinhar.
Buyurdu: (Yeter param, bana ölene kadar.
Zira bir evim vardı, dün sattım onu daha.
O helal para için, yalvardım ki Allah'a:
Ya Rabbi, hangi günde biterse ÅŸu dünyalık,
Bitsin benim ömrüm de, yaÅŸatma beni artık.)
O günden itibaren, geçti belli bir süre.
Ve bir gün Harun ReÅŸid, bir kısım kimselere,
Dedi: (Davud-i Tai, eyledi bugün vefat.)
Sonra öÄŸrendiler ki, vefat etmiÅŸ hakikat.
Dediler: (Nerden bildin öldüÄŸünü Davud'un?)
Dedi: (Mevcut parası, tam bugün bitti onun.)
Vefattan bir gün önce, biri gitti yanına.
Baktı, koymuÅŸ başını kerpiçden yastığına.
Dedi ki: (Dışarıda, çok güzel bir hava var.
Dışarı çıkarayım isterseniz bir miktar.)
Buyurdu ki: (Ömrümde, hiç uymadım nefsime.
Nasıl hesap veririm, uyarsam hevesime?
Ölürsem, ÅŸu duvarın ardına gömün beni.
Ki, olmasın mezarım, aÅŸikâr ve aleni.
Sağlığımda, yıllarca yaşadım hep uzlette.
Kabirde de yatayım, aynı bu vaziyette.)
O gün sabaha kadar, durmadan kıldı namaz.
AÄŸlayıp, göz yaÅŸiyle eyledi dua, niyaz.
En son vardı secdeye, bekledi uzun miktar.
Kaldırmadı başını, fecir sökene kadar.
Annesi, merak etti onun bu durumunu.
Sonra baktı, secdede teslim etmiş ruhunu.
O vefat ettiÄŸinde, gaibten geldi bir ses.
Åžöyle denildiÄŸini iÅŸitti o gün herkes:
(Bu gün Davud-i Tai, Rabbine kavuÅŸmuÅŸtur.
Ve Cennet nimetleri, ÅŸimdi onun olmuÅŸtur.
Cennet hurileri de, süslendiler hep ona.
Ne mutlu Davud'a ki, tam erdi muradına.)
|