İmam-ı Ebu Yusüf buyurdu: (Hak teâlâ,
Bize, üç nimet verdi, çok deÄŸerli ve a’la.
Birincisi, dosdoÄŸru bir iman nimetidir.
Bu, bütün hayırlardan üstün ve kıymetlidir.
İkinci büyük nimet, sıhhat ile afiyet.
Zira hayatın tadı, bunlarla olur elbet.
Üçüncüsü, insanı azdırmayan zenginlik.
Dünyada, bu üç nimet lazımdır herkese ilk.)
Abbasi halifesi, Harun ReÅŸid’e dahi,
Åžöyle öÄŸüt nasihat etmiÅŸti bizatihi:
(Ya Emir-el müminin, ÅŸunu bil ki evvela,
Sana, bu sultanlığı verdi ki Hak teâlâ,
Sevabı, sevapların içinde en yücedir.
Cezası da, cezalar içinde büyükçedir.
Seni memur eyledi, insanların işine.
Böylece girmiÅŸ oldun, bir imtihan içine.
Bu iÅŸin temelinde adalet varsa eÄŸer,
Senin sultanlığın da, yıllarca devam eder.
EÄŸer zulüm yaparsan, yıkılır üzerine.
Zulüm payidar olmaz, sana da olmaz yine.
Sen bugünkü iÅŸini, yarına bırakma ki,
Bir hastalık, yahut da bir ölüm olur vaki.
Hem gaflete gelip de, kurma ki uzun emel,
Çünkü umumiyetle, ani gelir hep ecel.
Ölüm gelip çatmadan, hizmet et ki her saat,
Zira ecel gelince, elden çıkar bu fırsat.
Ey Harun, doğruluktan ayrılma ki sen sakın,
Aksi halde, teb’an da sapıtır hepsi yarın.
Nefsin ve gadabınla sakın ki iş yapmaktan,
Neticesi, muhakkak olur zarar ve ziyan.
Bil ki, bu dünya fani, ebedidir ahiret.
Sen her an ebediyi, bu faniye tercih et.
Her zaman ümitli ol, fakat lazım korku da.
Müsavi olmalıdır, ümit ile korkuda.
Bu hayat bir hayaldir, çok çabuk sona erer.
Hesaba çekilirsin her iÅŸten birer birer.
Seri'ül hesaptır ki elbette cenâb-ı Hak,
Senin de hesabını çabuk görür muhakkak.
Sen, milletin iÅŸini iyi görürsen eÄŸer,
Senin dahi iÅŸini, yarın iyi görürler.
Sen, milletin iÅŸini unutma ki hiç sakın,
Sen de, mahÅŸer gününde hiç unutulmayasın.
Sen, onların halinden gafil olmazsan eğer,
Seni de, mahÅŸer günü unutmazlar melekler.
Sultanlık nimetinin, bilirsen kıymetini,
Arttırır Hak teâlâ, senin bu nimetini.
Eğer ki şımarır da, zulmedersen bu halka,
Onu elinden alıp, azab eder mutlaka.)
|