Muhammed Bakır var ki, evlad-ı Resuldendi.
Hizmet için, kendini feda edenlerdendi.
Sevdiklerinden biri, bir günah iÅŸlemiÅŸti.
Hemen sonra, bu zatın huzuruna gelmişti.
Ona bir nazar edip, buyurdu ki: (Sakın ha!
Sen o kötü fiili yapmayasın bir daha!
Åžu gördüÄŸün duvarlar, olunca size perde,
Zannediyor musun ki, olurlar bizlere de?)
Biri de anlatır ki: İmamı görmek için,
Gidip, hizmetçisinden istedim bir gün izin.
Dedi ki: (İçeride, tam oniki kiÅŸi var.
Biraz bekleyiniz ki, çıkarlar ÅŸimdi onlar.)
Biraz sonra, içerden çıktı oniki kimse.
Baktım ki, herbirisi giymişler dar elbise.
İlk defa görüyordum ben böyle kimseleri.
Onlar çıkıp gidince, ben girerek içeri,
Dedim ki: (Bu kimseler kimlerdir ki efendim,
Onları, buralarda daha önce görmedim.)
Buyurdu: (O kimseler, cinni Müslümanlardır.
Onların da, bizlere ihtiyaçları vardır.
Siz nasıl sorarsanız helal veya haramdan,
Onlar da bize gelip, sorarlar zaman zaman.)
Gece, geç vakte kadar ibadet ediyordu.
Sonra, Hak teâlâya ÅŸöyle yalvarıyordu:
(Ya Rabbi gece oldu, gökte çıktı yıldızlar.
Kullardan ses çıkmıyor, zira hep uykudalar.
Ya Rabbi sen dirisin, her ÅŸeyi biliyorsun.
Her kim ne yapar ise, sen elbet görüyorsun.
Uyuman, uyuklaman olmaz senin katiyen.
İman etmiÅŸ olamaz, seni böyle bilmeyen.
Sen, öyle çok kuvvet ve kudret sahibisin ki,
Seninkine nisbetle, hiç kalır gayrininki.
Rahmet kapılarını, açmışsın her insana.
Hemen kabul edersin, kim dua etse sana.
Senin nimetlerine, ÅŸükrederse kim eÄŸer,
Sen ona, daha fazla gönderirsin nimetler.
İnanıp güvenerek, kim etse sana niyaz,
Elbet kabul edersin, o, asla reddolunmaz.
Kapına, güvenerek bir kimse gelse senin,
Geriye döndürmeye, gücü yetmez kimsenin.
Önümde, ölüm kabir, sonra mizan ve sırat,
BulunduÄŸu müddetçe, uyunur mu hiç rahat?
Sağdan mı, arkadan mı gelir amel defterim?
Ben bunu bilmedikçe, nasıl rahat ederim?
Yok iken ecel için belli vakit ve saat,
Dünya lezzetlerinden, alınır mı hiçbir tat?
Ya Rabbi, rahmetinden ÅŸöyledir ki muradım,
Ecelim geldiğinde, kolay olsun vefatım.
Mahşerdeki hesabım, olsun kolay ve asan.
Bana, azap olmayan bir hayat eyle ihsan.)