Bir gün Sehl-i Tüsteri, son hastalık anında,
Kendinden geçmiÅŸ halde, yatarken yatağında,
Sordu talebeleri: (Efendim, yerinize,
Kimi bırakırsınız, kim halef olur size?)
O an Sehl-i Tüsteri açarak gözlerini,
Söyledi (Åžad-ı dil) nam bir kâfirin ismini.
Yanında bulunanlar, çok hayret eylediler.
(Hocamızın, herhalde aklı gitti) dediler.
Bu sebeple, çok büyük ÅŸaÅŸkınlık hasıl oldu.
Herkes onun sözünü, baÅŸka yorumluyordu.
Buyurdu ki: (Kalkınız, gürültü yapmayınız!
Bana siz, Åžad-ı dil'i acele çağırınız.)
Biraz sonra, Şad-ı dil gelince huzuruna,
Yatağından doÄŸrulup, ÅŸöyle buyurdu ona:
(Ey Åžad-ı dil, dünyadan ayrılırsam ben ÅŸayet,
Minberime çıkarak, insanlara sen vaaz et.)
O da şaşırdıysa da, (Peki) dedi cevaben.
O gün, Sehl-i Tüsteri göç etti bu âlemden.
Üç gün sonra Åžad-ı dil, ikindi namazında,
Gelip hazır bulundu cemaat arasında.
Başında sorgucu ve belinde zünnariyle,
Gelip çıktı minbere, kâfir kıyafetiyle.
Hayret nazarlarıyla bakışırken insanlar,
O, minberden seslendi, dedi: (Ey Müslümanlar!
Ey Sehl-i Tüsteri’nin kıymetli cemaati!
Ä°ÅŸte o veli zatın büyük bir kerameti.
Zira o, bir gün bana demiÅŸti: Ey Åžad-ı dil!
Ne zaman aramıza olursun sen de dahil?
Hâlâ gelmedi mi ki iman etme zamanı?
Ne zaman atacaksın, belinden zünnarını?
Ä°ÅŸte ey Müslümanlar, ÅŸimdi geldi o zaman.
Ben dahi, sizin gibi iÅŸte oldum Müslüman.)
Bir evladı vardı ki hem de bu veli zatın,
Henüz çocuk yaşında, hal ehliydi bihakkın.
Yiyecek isteseydi annesinden o eÄŸer,
(Rabbinden iste!) derdi, validesi her sefer.
Secdeye kapanırdı o da Yaradanına.
Annesi, dediğini hazırlardı yanına.
Çocuk, secdeden kalkıp, o ÅŸeyleri görünce,
Allahü teâlâya ÅŸükrederdi ilk önce.
Bilmezdi annesinin getirip koyduÄŸunu.
Allahü teâlâdan bilirdi yine onu.
ÇocuÄŸun, ihtiyacı oldu yine bir ÅŸeye.
Annesi evde yoktu, vardı hemen secdeye.
Rabbine arz eyleyip, secdeden kalktığında,
Ä°stediÄŸi ÅŸeyleri, gördü yine yanında.
O sırada annesi, gelip girdi içeri.
Ve gördü çocuÄŸunun yanındaki ÅŸeyleri.
Nereden aldığını sorunca ona hemen,
Dedi: (Geldi bunlar da, her günkü gelen yerden.)
|
