Ana Sayfa >  Evliya Nasihatleri > Uyan da Rabbini an > Onu kim tanımaz ki
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Onu kim tanımaz ki

Ahmed-i Bedevi’nin devrinde, bir Müslüman,
Vardı ki, bu veliye besliyordu su-i zan.

İnsanlar gösterdikçe ona bu iltifatı,
O kimsenin, hasetten kaçıyordu rahatı.

Hele onun doÄŸum ve vefat tarihlerinde,
Mevlid cemiyetleri tertip edildiÄŸinde,

Huzursuz oluyordu ona düÅŸmanlığından.
Ve söylerdi hakkında çok iftira ve yalan.

Gerçi Müslüman idi, ilmi de vardı gayet.
Lakin ona, bilmeden beslerdi kin ve haset.

O su-i zan yaptıkça bu Allah adamına,
Uğradı en sonunda bu zatın gadabına.

Åžöyle ki, öÄŸrendiÄŸi ilimler, hepsi bir gün,
Hafızasından çıkıp, silindiler büsbütün.

En basit şeyleri de bilemez oldu artık.
Dünyası, birden bire olmuÅŸtu kapkaranlık.

Hatırlayamayınca hatta kendi adını,
İnsaf ile düÅŸünüp, anladı hatasını.

Hemen kendi kendine düÅŸündü ki: (Ey ahmak!
Olur mu büyüklerde hata kusur aramak?

Az gelmiÅŸken dünyaya böyle büyük bir insan,
Sen, nasıl böyle zata ediyorsun su-i zan.)

Bunları söyleyerek o kendi kendisine,
Gitti Seyyid Ahmed’in mübarek türbesine.

Edep ile diz çöküp, arz etti ki: (Efendim!
Bendeniz, utanmadan size su-i zan ettim.

Åžimdiyse o halime piÅŸman oldum tamamen.
Himmet buyurunuz da kurtulayım bu halden.)

O, bunları söyleyip edeple kalktığında,
Kabr-i ÅŸerif yönünden duydu ÅŸöyle bir nida.

(Bu halden, bir ÅŸart ile kurtulursun ey insan!
Olmasın bundan sonra bir inkâr ve su-i zan.)

Kabirden işitince o kimse bu nidayı,
Dedi: (Peki, bir daha işlemem bu hatayı.)

O zaman, unuttuÄŸu bilgi varsa ne kadar,
Hepsi, hafızasına bir anda geldi tekrar.

Abdülvehhab Åžarani buyurur ki bir kere,
Mevlid-i ÅŸerif için, toplanmıştık bir yere.

Hiç tanımadığımız kimseler vardı lakin.
DüÅŸündüm ki: Onlar da gelmiÅŸtir mevlid için.

Yanlarına yaklaşıp, sordum ki: (Acaba siz,
Buraya, ne maksatla ve nereden geldiniz?)

Dediler ki: (Biz asla deÄŸiliz tüccar filan.
Halisane niyetle geliriz Hindistan’dan.

Gayemiz, ziyarettir Ahmed-i Bedevi’yi.
Ayrıca, dinlemektir mevlid-i Nebeviyi.)

Sordum ki: (Çok uzaktır Hindistan bu yerlere.
Ahmed-i Bedevi’yi kim tanıttı sizlere?)

Dediler: (Biz de elbet tanırız bu veliyi.
Tanımayan var mı ki Ahmed-i Bedevi’yi?

Dünyanın her yerinde ÅŸu anda oturanlar,
Bu büyük evliyayı gayet iyi tanırlar.

Hatta okyanusların ötesinde yaÅŸayan,
Cümle Müslümanlar da tanırlar onu ÅŸu an.

Yalnız insanlar değil, cinler de onu tanır.
Onlar dahi bu zatın mevlidine katılır.

Biz ne zaman daralsak, isteriz ondan imdat.
Derhal imdadımıza yetişir bu veli zat.)
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Güncelleme Tarihi
1.12.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı