Seyyid Ahmed Rıfai, buyurdu ki: (Allah’ın,
Evliya kullarını, üzmeyin aman sakın!
Çünkü Allah katında, azizdir gayet onlar.
Onların hürmetine, rızıklanır insanlar.
Öyle çok korkarlar ki, günahlardan büsbütün,
MahÅŸerde, olmaz artık onlara korku, hüzün.
Zira bu evliyalar, celis-i ilahidir.
Yani Hak teâlânın dostu ve habibidir.
Hep onlarla beraber olmaya bakmalı ki,
Onlarla bulunanlar, olmazlar fasık, şaki.
Haklarında, katiyen yapmamalı su-i zan.
Aksi halde, mâzallah helak olur o insan.
Onların hürmetine dua etse bir kiÅŸi,
Allah’ın izni ile, hasıl olur o iÅŸi.
Çünkü Allah, o kadar sever ki evliyayı,
Onların hürmetine, defeder her belayı.)
Yine bir kitabında, Seyyid Ahmed Rıfai,
Buyurdu ki: (Bu dünya, hayaldir, hem de fani.
Bu dünyada ne varsa, mahkumdur yok olmaya.
Sizler, ahiret için bakın hazırlanmaya.
Kötü kimseler ile, olmayın ki arkadaÅŸ,
Zulmeti, size dahi bulaşır yavaş yavaş.
Onların sohbetleri, öldürücü zehirdir.
Bu zehirle ölenin, hali gayet fecidir.
Bunda etmemeli ki az gevÅŸeklik ve gaflet,
Yoksa, kabul edilmez ahirette mazeret.
YumuÅŸak sözlü olup, kırmamalı kimseyi.
Büyütüp yaymamalı, ufak bir hadiseyi.
Günahlardan sakınıp, etmeli dine hizmet.
Ve lakin bunda dahi, lazımdır halis niyet.
Herkes ile, güzelce geçinmeli Müslüman.
Yoksa, iki cihanda edinir zarar, ziyan.
Biçare olanlara, kim ederse merhamet,
Allah da, o kimseyi eder af ve maÄŸfiret.
Bir Allah adamına olursa her kim yakın,
Lüzumsuz bir kelime kullanmasın o sakın.
Herhangi bir mesele öÄŸrenirseniz dinden,
Siz de, baÅŸkalarına öÄŸretin onu hemen.
Dünya, üstündekini önce büyütür, besler,
Bir müddet sonra yine, onları kendisi yer.
Siyah toprak ise de dünya bakıldığında,
Bizden öncekilerin a’zasıdır aslında.
Yani toprak olmuÅŸtur yıllar önce ölenler.
Onların yanakları, yüzleridir bu yerler.
Dünyanın aslı budur, aldanmaya gelmez hiç.
Aldanan, ahirette bulamaz neÅŸe, sevinç.
Dünya cefa yeridir, burdadır dert, meÅŸakkat.
Cennette olacaktır, sonsuz huzur ve rahat.)
|