Sinan Efendi "rahmetullahi aleyh", Balıkesir Evliyasındandır.
Bir talebesi sordu bir gün bu zata:
- Efendim, imanın kâmil olmasının iÅŸareti var mıdır?
- Vardır, buyurdu. Böyle kâmil müminin Allahü teâlâya karşı korku ve ümidi eÅŸit miktarda olur.
Buna benzer bir suali hazret-i Ömer’e de “radıyallahü teâlâ anh” sordular bir gün.
Buyurdu ki:
- Cehenneme bir tek kiÅŸinin gireceÄŸini bilsem, günahlarımın çokluÄŸuna bakıp, “O kiÅŸi benim” derim. Yine bir tek kiÅŸinin Cennete gireceÄŸini bilsem, Rabbimin sonsuz ihsanını düÅŸünerek, “O kiÅŸi belki benim” diye ümit ederim.
Aynı genç sordu yine:
- Efendim, ölümü de çok hatırlamamız gerekiyor, deÄŸil mi?
- Evet evladım, Peygamber efendimiz aleyhisselam, eshabına karşı; “Lezzetleri yıkanı çok yâd edin!” buyurunca,
Eshab-ı kiram;
- Lezzetleri yıkan nedir ya Resulallah? diye sordular.
Peygamber efendimiz;
- “Ölüm”dür, buyurdu. O, bütün lezzetleri temelinden yok eder.
Yine Peygamber efendimiz;
- Ey eshabım, size iki vaiz bırakıyorum. Biri konuÅŸur, öbürü susar, buyurunca,
eshab-ı kiram;
- Bunlar nedir ya Resulallah? diye sordular.
Buyurdu ki:
- KonuÅŸan vaiz “Kur’an-ı kerim”, susan vaiz ise “Ölüm”dür.
Ölüm var ya Ömer!
Ve Sinan Efendi şunu anlattı onlara:
Hazret-i Ömer, Resulullah efendimizin; “Ölümü çok yâd edin!” emrine uyarak, ücretle adam tuttu bir gün.
Ve ona buyurdu ki:
- Her gün gelip, bana ölümü hatırlatacaksın. Karşılığında sana ÅŸu kadar ücret vereceÄŸim.
O kiÅŸi her gün gelir;
- “Ölüm var ya Ömer!” der ve o günkü ücretini alıp giderdi.
Bir gün yine gelip;
- “Ölüm var ya Ömer!” deyince;
Hazret-i Ömer;
- Tamam kardeÅŸim, buyurdu. Artık hatırlatmana lüzum kalmadı.
Adam merak etti:
- Neden ya Ömer?
- Sakalıma ak düÅŸmüÅŸ de ondan.
- Hiç bir ÅŸey anlamadım.
Buyurdu ki:
- Saç sakal aÄŸarması, “Ölüm habercisi”dir. Her aynaya baktıkça hatırlıyorum.
Ve adam, son ücretini almıştı o gün.
Bir daha da gelmedi.
|