Behaeddinzade "rahmetullahi aleyh", Anadolu Velilerindendir.
1545 de Kayseri’de vefat etti.
Bir gün sevdiklerine;
- Nefsinizi ayaklar altına alırsanız, çok kazanırsınız, buyurdu.
Ve şunu anlattı:
Velilerden biri, dergahın penceresinden dışarıyı seyrederken, henüz yeni gelmiÅŸ bir talebenin dergaha doÄŸru geldiÄŸini görmüÅŸ.
Delikanlı tam dergah kapısından girecekmiÅŸ ki, kapıdaki köpek musallat olmuÅŸ, bırakmıyor ki içeri girsin.
Çocuk saÄŸdan girmek istemiÅŸ, olmamış.
Soldan davranmış, olmamış.
Sonunda bağırmış köpeÄŸe:
- Yahu, sen de bu kapının köpeÄŸisin, ben de. Bırak da içeri gireyim!
Bu söz, çok hoÅŸuna gitmiÅŸ o Velinin.
Çağırıp, bir pusula vermiÅŸ eline:
- Benim halifemsin evladım. Memleketine git, bu yazımı gösterip irÅŸad et Allah’ın kullarını.
Çocuk ÅŸaşırmış.
- Nasıl olur efendim. Ben daha yeni geldim.
BuyurmuÅŸ ki:
- Sen o köpeÄŸe söylediÄŸin sözle nefsini ayaklar altına aldın ve kazandın. Var git, memleketinde hizmet et İslam’a. Yeni vazifen mübarek olsun.
DiÄŸer talebeler de merak etmiÅŸ bu iÅŸi.
Ve biri sormuÅŸ:
- Hocam, nasıl oldu bu?
BuyurmuÅŸ ki:
- Siz de onun gibi yaparsanız, öyle kazanırsınız.
Melekler imrenir
Bir gün de sordu biri bu zata:
- Dinimizde ilim öÄŸrenmenin yeri nedir efendim?
Buyurdu ki:
- İlim öÄŸrenmek için evinden çıkan kimseye melekler imrenir. Gelip, o kimsenin ayakları altına kanatlarını sererler.
Ve ilave etti:
- Denizdeki balıklar, karadaki hayvanlar, havadaki kuÅŸlar, onun için hayır dua ederler.
Sordular:
- Ya ilim öÄŸretmeye giderse efendim?
- Onlar, iki misli dua alırlar. Bir kimseye dinden bir husus öÄŸretmek, “yüz ömre” sevabından daha çoktur.
|