Terzizade Ahmet Efendi "rahmetullahi aleyh" Manisa Velilerindendir.
Duası makbul bir zattı.
İnsanlar, “Onun hürmetine…” diye dua edince, muratlarına kavuÅŸurlardı.
Åžöyle ki:
Sevdiklerinden birini vali hapsetmiÅŸti bir gün.
Halbuki hiç suçu yoktu adamcağızın.
Garip, hapishanede açtı ellerini, yalvardı:
- Ya Rabbi! Ahmet Efendi’nin hürmetine kurtar beni bu zindandan.
Aradan yarım saat geçmemiÅŸti ki, hücre kapısı açıldı birden.
Gelen, valiydi bizzat.
PiÅŸmanlık duygusu içindeydi.
- Kusura bakma, dedi. Bir yanlışlık olmuÅŸ. Senin suçun yokmuÅŸ. Haydi çık, evine git!
Ve ilave etti:
- Bugüne kadar hapis kaldığın için de hakkını helal et bana.
Valiye sordular:
- Onu niçin bıraktın?
- Vallahi ben de bilmiyorum, dedi. Gaibten bir ses duydum. “O suçsuzdur, serbest bırak!” diyordu. Acele gelip serbest bıraktım kendisini.
Nefsini hesaba çek!
Biri de nasihat istemiÅŸti bu mübarek zattan.
Cevabında;
- Selameti doÄŸrulukta, Allahü teâlânın rızasını ise, Resulullah efendimize tâbi olmakta ara, buyurdu. Kendini baÅŸkalarından üstün görme.
Åžöyle devam etti:
- Sana kötülük yapana, sen iyilik et. Ömrünü faydasız ÅŸeylerle geçirip heba etme. Nefsini hesaba çek. O senin düÅŸmanındır.
Adam sordu:
- Nefs benim düÅŸmanım mı efendim?
- Evet. Yalnız senin deÄŸil, Allah’ın da düÅŸmanıdır o.
Ve devam etti:
- Vakit çok kıymetli bir sermayedir. Onu boÅŸa geçirme. Geçen zaman geri gelmez. İyi iÅŸleri yarına tehir etme. Yarına çıkacağınız belli deÄŸil çünkü.
|