Burhaneddin EÄŸridiri "rahmetullahi aleyh", Anadolu Velilerindendir.
1562 de EÄŸridir’de vefat etti.
Bir gün, bu zata biri gelip;
- Efendim, bir nasihatınızı almaya geldim, dedi.
Mübarek zat cevabında;
- Sana, hazret-i Ömer’in bir nasihatını söyleyeyim mi? buyurdu.
- Sevinirim efendim.
- O büyük zat, sahabeye buyurmuÅŸ ki: “Üç ÅŸeyi yaparsanız mahvolursunuz”.
Eshab-ı kiram sormuş:
- Ya Ömer nedir onlar?
BuyurmuÅŸ ki:
- Biri, Eshab olmak ÅŸerefinden daha üstün bir ÅŸeref ararsanız. İkincisi, dini, dünya menfaatlerine alet ederseniz. Üçüncüsü de, dünya için dünyalık isterseniz.
Kimseyi ayıplama!
Bir gün de nasihat isteyen birine;
- Kimseyi ayıplama, buyurdu.
Adam arzetti.
- Ama efendim öyle ÅŸeyler oluyor ki, ayıplamamak elde deÄŸil.
- Olsun, yine de ayıplama. Çünkü bir kimse, bir Müslümanı, tövbe ettiÄŸi bir kusurundan dolayı ayıplarsa, o kimse, bu kusuru iÅŸlemeden ölmez.
Ve ekledi:
- Ayıplayacaksan kendini ayıpla.
Adam şaşırdı:
- Kendimi mi efendim?
- Evet. Yani nefsini. O senin en büyük düÅŸmanındır. Seni Cehenneme sokmak için uÄŸraşıyor.
Beni çekemiyorlar
Bir gün de bir sevdiÄŸi bu zata gelerek;
- Efendim, bana bir akıl verin, dedi.
Mübarek zat sordu:
- Hayrola, ne oldu?
- Bazıları beni çekemiyor. Bir zarar yapmak için fırsat kolluyorlar. Ne yapayım?
Buyurdu ki:
- Koruyucu sebeplere yapış. Ama asıl koruyucu Allahü teâlâdır. Allahü teâlâ bir insanı korursa, bütün dünya bir araya gelse, ona bir ÅŸey yapamazlar.
Ve ekledi:
- Ama, Allahü teâlâ korumazsa, bütün dünya bir araya gelse, bir sivri sinekten bile koruyamazlar.
|