Hacı Sütçü Dede "rahmetullahi aleyh", Manisa’da yetiÅŸen Allah adamlarındandır.
Keramet ehli bir Veliydi.
Åžöyle ki;
Bir müderris, büyüklüÄŸünü bilmiyor, alelade bir kimse sanıyordu bu zatı.
Ancak insanların akın akın ona gittiÄŸini görünce ÅŸüphelendi.
Kendi kendine;
“Bir gideyim” dedi. “Åžunu bir imtihan edeyim. Bakalım ilmi olan biri midir?”
Fıkıhtan, gayet çetin “yüz sual” hazırladı.
Onları bir kağıda yazıp çıktı evden.
Vardı Sütçü Dedenin huzuruna.
Güya imtihan edecekti bu büyük Veliyi.
HoÅŸ beÅŸten sonra suallere geçmek istedi.
Fakat o da ne?
UnutmuÅŸtu o sualleri.
Hepsi silinmişti hafızasından.
Bir tekini bile hatırlayamadı.
Sıkıldı, bunaldı.
“Bari kağıda bakayım” dedi.
Sualleri oradan bakıp da hatırlayacaktı güya.
Ama nafile.
Zira kağıtta da yazı yoktu.
Silinmişti oradaki yazılar da.
Kızardı, bozardı.
Ve o zaman anladı hatasını.
Evet, bir “Allah adamı”nın huzurunda olduÄŸunun farkındaydı artık.
Bin piÅŸmandı böyle bir ÅŸey düÅŸündüÄŸüne.
Utandı kendinden.
Mahcubiyet içinde;
- Çok özür dilerim, dedi.
Ve oracıkta tövbe etti.
Dahası, talebesi olmakla şereflendi.
Niyet çok mühim
Bu mübarek zat bir gün de sohbetinde;
Her iÅŸi yaparken niyetinize dikkat edin! buyurdu. Halis olsun niyetiniz.
Ve izah etti:
- Yani her iÅŸinizi sırf “Allah rızası” için yapın. Kulların da beÄŸenmesini düÅŸünmeyin.
Ve ekledi:
- Peygamber efendimiz aleyhisselam; “Müminin niyeti, amelinden hayırlıdır” buyuruyor.
|