Åžeyh Sinan Efendi "rahmetullahi aleyh", Manisa erenlerindendir.
Edepsizin biri söz ve hareketleriyle üzerdi bu Allah dostunu.
Yakınları, o adama;
- O hakaret ettiÄŸin zat kimdir, biliyor musun? dediler.
Adam umursamaz bir tavırla cevap verdi:
- Bilmiyorum, kimmiÅŸ?
- O, Allah’ın Veli bir kuludur. Allah dostlarını üzmek hayır getirmez. Gel vazgeç bu iÅŸten. Yoksa piÅŸman olursun!
Lakin adam nasipsizdi.
Devam etti üzmeye.
Åžeyh Sinan hazretleri ise onun bu yaptıklarına kızmaz, üstelik dua ederdi.
Nitekim bir gün;
- Ya Rabbi, o kuluna hidayet ver. Onu iki cihanda aziz eyle!
diye dua etti.
Oradakiler şaşırdılar:
- Efendim, o size hakaret ediyor. Siz dua ediyorsunuz. Nedir hikmeti?
Cevabında;
- Herkes yanında olandan verir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Merak etmeyin. O, yakında piÅŸman olup, tövbe eder.
Ve dediÄŸi gibi de oldu.
Adam pişman oldu yaptıklarına.
Edeple gelip, özür diledi bu Allah dostundan.
Dahası, talebesi olmakla şereflendi.
Nefs feryat eder
Bir gün de “Namaz”ın önemini anlatıyordu ki;
- Müslüman demek, “Namazını hiç geçirmeyen insan” demektir! buyurdu.
PeÅŸinden sordu oradakilere:
- Nefse en zor gelen iÅŸ nedir, bilir misiniz?
- Bilmiyoruz efendim, nedir? dediler.
Buyurdu ki:
- Namaz kılmaktır. Çünkü nefs istemez. Bir Müslüman namaza durunca nefsi feryat eder adeta.
Ve ÅŸöyle bitirdi sözlerini:
- Bir kimse beş vaktini muntazam kılıyorsa, onun yapamayacağı iş yoktur.
|