Manisa’nın Akhisar ilçesi, “Beyoba köyü”nde medfun bir Hak dostu var.
Hacı Bektaş Dede "rahmetullahi aleyh".
Bu zatın ilerde yüksek bir Veli olacağı, daha çocukluÄŸunda belliydi.
Åžöyle ki;
Abdestsiz biri kucağına almak istese, gitmezdi mesela.
Yine o doğduğunda Ramazandı.
Gündüzleri süt emmez, iftar olunca emerdi ancak.
İlk söylediÄŸi söz, “La ilahe illallah” oldu.
BeÅŸ yaşında iken, babası hastalandı bir gün.
Doktorlar çare bulamadılar.
Mübarek çocuk yanından ayrılmıyordu babasının.
Yakınları;
- Evladım, bak baban çok hasta. Dua et de iyileÅŸsin, dediler.
Minik Hacı BektaÅŸ, ümitsizce baktı ve;
- Artık çok geç! dedi.
Oradakiler şaşırdılar:
- Neden oÄŸlum? Yoksa...
- Evet, Resulullah efendimiz aleyhisselam teşrif ettiler. Ayrıca melekler de, ellerinde Cennet elbiseleriyle geldiler.
Sonra derin bir nefes aldı.
- Şimdi dua etmenin faydası yoktur.
Tam o anda, babası “Allah!” deyip ruhunu teslim etti.
Kitap okusunlar!
Bir gün, bazı sevdiklerine;
- Bir zaman gelecek, dünyada hakiki evliya kalmayacak. MürÅŸit bulunmayacak. Yazık o milletin haline, buyurdu.
Sordular:
- Peki efendim, o zamanki insanlara ne tavsiye edersiniz?
Buyurdu ki:
- Mutlaka bir İslam aliminin, bir evliya zatın kitabını okusunlar. O büyüklerin kitaplarının okunduÄŸu yere rahmet yaÄŸar, bereket iner. İstifade edilir ruhlarından.
|