Mısırda yetiÅŸen Velilerden Ebu Tahir Mahalli hazretleri "rahmetullahi aleyh", Allah korkusu ile çok aÄŸlardı. Kur’an-ı kerim okurken aÄŸlardı bazen de. Bir cenaze görse, düÅŸüp bayılırdı korkudan.
Bir gün sevdikleriyle sohbet ediyordu ki;
- Bu dünyada en büyük bayram nedir, biliyor musunuz? diye sordu onlara.
- Bilmiyoruz efendim, dediler.
Buyurdu ki:
- Günah iÅŸlemediÄŸimiz gün, en büyük bayramımızdır.
Sordular:
- Başka hangi bayramlarımız var efendim?
- İmanla öldüÄŸümüz gün, bayramdır mesela, buyurdu.
Ve ekledi:
- Kabir suallerine doÄŸru cevap verdiÄŸimiz an, sevap kefemiz ağır geldiÄŸinde, Sırattan selametle geçip Cennete girdiÄŸimiz ve Allahü teâlâyı gördüÄŸümüz anlar da en büyük ve “hakiki bayramlarımız”dır.
Sonsuz ÅŸükredelim
Bir gün de talebelerine;
- Herkes bir ÅŸükrediyorsa, biz sonsuz ÅŸükretmeliyiz, buyurdu.
Ve izah etti:
- Çünkü biz “Ehl-i sünnet alimleri”ni tanıyıp onları sevdik. Onların kitaplarını okuyarak hakkı batıldan ayırır olduk. Dünyada bundan büyük bir nimet yoktur ve olamaz.
Çünkü bedava kavuÅŸtuk
Bir gün de sohbetinde;
- Bir mümin, dinini doÄŸru olarak öÄŸrenme imkanı yoksa ve dünyanın bir ucunda da bir “Ehl-i sünnet alimi”nin bulunduÄŸunu iÅŸitse, dünyalık neyi varsa satıp yol parası yaparak, dinini öÄŸrenmek için onun yanına gitmesi farz olur, buyurdu.
Dinleyenler;
- Ama bu çok zor efendim, dediler.
- Evet, ama kavuÅŸulacak nimet de çok büyük, buyurdu. Biz, çok ÅŸanslıyız. Çünkü bedava kavuÅŸtuk. Biz aramadan büyükler bizi buldu. Onun için sonsuz ÅŸükürler olsun Rabbimize.
|