KeÅŸan’da medfun bulunan Süleyman Zati Efendi "rahmetullahi aleyh", bir sohbetinde;
- Bir ibadetin ilmini öÄŸrenmeyenin, ÅŸartlarını bilmeyenin yaptığı ibadet, ihlas ile yapılmış olsa bile sahih olmaz, buyurdu.
Sordular:
- Sahih olmaz ne demek efendim?
- Yani hiç yapılmamış gibi olur. Ancak ÅŸartlarını bilerek ve gözeterek yapanın ibadeti sahih olur ve Cehennem azabından kurtulur.
Ve ekledi:
- Fakat ihlas ile yapmadıysa, bu ibadeti de ve hiçbir iyiliÄŸi de kabul olmaz. Yani hiç sevap kazanamaz.
Sordular:
- Hikmeti ne efendim?
- Çünkü Allahü teâlâ, ihlasla yapılmayan ibadete sevap vermeyeceÄŸini açıkça bildiriyor.
Mutlaka öÄŸretin!
Bir gün de;
- KardeÅŸlerim, çocuklarımıza mutlaka Ä°slamiyet’i öÄŸretmeliyiz, buyurdu. Onların temiz ruhları Müslümanlığa elveriÅŸlidir.
Ve ekledi:
- Dinini öÄŸrenmeyen çocuk, din düÅŸmanlarının yalanlarına, iftiralarına aldanarak, Müslümanlığı yanlış anlar. Onu gericilik, kötülük sanır.
Åžöyle devam etti:
- Aldığı bu zehirli aşıların, küstahca uydurulan yalanların kurbanı olur. Dünyada huzura kavuÅŸamadığı gibi ahirette de sonsuz azablara yakalanır.
- Çare nedir? dediler.
- Çare, Ä°slamiyet’i öÄŸrenmek ve çocuklarımıza öÄŸretmektir.
- Ne suretle öÄŸrenmeliyiz efendim?
- Ehl-i sünnet alimlerinin yazdığı “Ä°lmihal kitapları”nı okumak ve okutmak suretiyle.
Büyü ve sihir
Bir gün de;
- Efendim, büyü ve sihir mutlaka tesir eder mi? diye sordular.
Cevaben;
- Hayır, buyurdu. “Bir kimse, sihir ile istediÄŸini elbette yapar, sihir muhakkak tesir eder” diyen ve böyle inananın imanı gider.
Sordular:
- Nasıl inanmalıyız efendim?
- Sihir, Allahü teâlâ takdir etmiÅŸse tesir edebilir, demeliyiz. Yani sihir ve büyü, cenâb-ı Hak dilerse tesir eder, dilemezse etmez.
|
