Nişabur’da şehit edilen büyük Velilerden Hakim-i Tirmizi hazretlerine "rahmetullahi aleyh", bir gün; 
- Başarılı olmak neye bağlıdır? diye sordular. 
 
Cevaben; 
- Başarının sırrı üç şeydir, buyurdu. 
 
Ve şöyle sıraladı: 
- Birincisi, “günahlardan sakınmak”, ikincisi “sıkıntılara sabretmek”, üçüncüsü de “güler yüz, tatlı dil ve güzel siyaset”le herkesi memnun etmektir. 
 
Sordular: 
- Güzel siyasetten maksat, herkesle iyi geçinmek mi efendim? 
- Evet, buyurdu. Asıl mertlik de herkesle iyi geçinmektir zaten. 
 
Düşmanına iyilik et 
 
Bir gün de nasihat isteyen sevdiği bir gence; 
- Düşmanına iyilik et, hatta ona hediye ver, buyurdu. 
 
Delikanlı şaşırdı: 
- Düşmanıma mı hediye vereyim efendim? 
- Evet oğlum. En büyük düşmanına, en kıymetli hediyeyi ver. 
 
- Hikmeti ne efendim? 
- Böyle yapmak mürüvvettir oğlum. Sen rahat edersin. 
 
Sordu: 
- Mürüvvet nedir hocam? 
- Mürüvvet, kırıldığına iyilik etmek, sevmediğine ihsanda bulunmak ve sıkıldığın insana güler yüz göstermektir. 
 
Kimseye yük olma! 
 
Bir gün de genç bir Müslüman bu zatın huzuruna gelerek; 
- Bana nasihat eder misiniz, diye rica etti. 
 
Ona buyurdu ki: 
- İnsanların utanacak şeylerini ört, akrabana iyilikte bulun ve yakınlarının kusurları affeyle! 
 
Bir başkası nasihat istediğinde; 
- Kimseye yük olma, herkesin yükünü çek, hatalara tahammül et, insanlardan gelecek sıkıntılara katlan! buyurdu. 
 
Bir başka gence de buyurdu ki: 
- İki şeyi unut, iki şeyi de unutma evladım. 
 
Delikanlı sordu: 
- Neleri unutayım efendim? 
- Yaptığın iyilikleri ve sana yapılan kötülükleri unut. 
 
Sordu yine: 
- Neleri unutmayayım hocam? 
- Allahü teâlânın seni hep gördüğünü ve “Ölüm”ü.
   |