Ä°stanbul’da medfun bulunan büyük Velilerden HaÅŸimi Emir Osman hazretleri "rahmetullahi aleyh", bir bayram sohbetinde;

- KardeÅŸlerim, bugün Ramazan bayramı, buyurdu. Mübarek bir gün. Fakat bu bayramlar hakiki bayramımız deÄŸildir bizim.

Hayretle sordular:
- Hakiki bayramımız ne zaman öyleyse efendim?
- BeÅŸ büyük imtihanı verdikten sonra, buyurdu.

Ve izah etti:
- Önümüzde beÅŸ büyük imtihan var. Bunlar, son nefeste imansız gitme tehlikesi, kabirde azab görme ihtimali, MahÅŸer meydanının dayanılmaz dehÅŸeti, Mizanda günahın ağır gelme korkusu ve Sırattan Cehenneme düÅŸme endiÅŸesi.

Åžöyle bitirdi:
- Bu imtihanları verebilirsek, o zaman “hakiki bayram” yapacağız. Hem de sonsuz olarak. Öyle ÅŸimdiki gibi üç beÅŸ gün deÄŸil, ebediyyen.

En büyük günah

Bir gün de bazı sevdikleri bu zata gelip;
- Hocam, en büyük günah nedir? diye sordular.

Cevabında;
- En büyük günah, cenâb-ı Hakkı unutmaktır, buyurdu. Allahü teâlâyı unutarak yapılan iÅŸ, iÅŸ deÄŸildir.

Åžöyle devam etti:
- Allah için yapılmayan her ÅŸey “Hiç”tir. Amel ve ibadet, Allah için yapılırsa makbuldür ancak. Mesela “Oruç tutmak” büyük bir ibadettir deÄŸil mi?
- Evet efendim, dediler.

- Ama rejim yapmak ve zayıflamak için tutulursa on para etmez. Bunun gibi, “Hacca gitmek” de büyük ibadettir ve sevabı çoktur deÄŸil mi?
- Evet efendim.

- Ama insanlar, kendisi için; “Filan kes yirmi defa hacca gitti” desinler diye hacca giderse, beÅŸ para etmez. Çünkü riya olur, kibir olur, gösteriÅŸ olur. Bu da felakete götürür o kimseyi.

Åžöyle bitirdi:
- Bir nafile hacca gidiÅŸ geliÅŸ esnasında, bir farz namazı kazaya kalır veya bir haram iÅŸlenirse, o hacdan sevap yerine günah kazanılır.