Hasan-ı Basri hazretleri "rahmetullahi aleyh".
Tabiinin büyüklerinden.
Bir gün, bir dostunun cenazesine vardı.
Definden sonra çok aÄŸladı.
Sordular:
- Niçin aÄŸlarsınız efendim?
Buyurdu ki:
- KardeÅŸlerim! İşte en son varacağımız yer. Buraya hepimiz gireceÄŸiz. Bunu bile bile nasıl günah iÅŸleriz?
Dinleyenler gözyaÅŸlarını tutamadılar.
Günahlarımı almış
Bir gün de, biri gelip arzetti Ona:
- Efendim, filan kes, sizin gıybetinizi yaptı.
Büyük Veli sordu:
- Onun evine niçin gitmiÅŸtin?
- YemeÄŸe çağırmıştı efendim.
- Neler ikram etti?
- ÇeÅŸitli yemeklerle türlü meÅŸrubat.
Esefle baktı yüzüne.
- Bu kadar yemeÄŸi karnında sakladın da, ÅŸu bir çift sözü neden saklayamadın? Buyurdu.
Sonra kalktı.
Bir tabağı hurma ile doldurup ona uzattı:
- Bunu, o adama götür. İyiliÄŸine karşı hediyemdir.
Adam şaşırdı:
- Ne iyiliği efendim. Gıybetinizi yaptı.
- İyi ya, günahımı almış. Bundan büyük iyilik olur mu?
Kızımı kime vereyim?
Bir gün de huzuruna biri gelip;
- Efendim, bir şey danışacaktım, diye arzetti.
- Buyur kardeÅŸim.
- Evlenme çağında bir kızım var. İsteyeni çok. Hangisine vereyim acaba?
Buyurdu ki:
- Allah’tan korkana ver. EÄŸer kızını severse, ne âlâ. Sevmezse, Allahü teâlâdan korkar da zulmetmez hiç olmazsa.
- Allah razı olsun efendim.
|