Kastamonu’da yaÅŸayıp İstanbul’da vefat eden Hasan Hilmi Efendi "rahmetullahi aleyh", bir gün sevdiklerine;
- KardeÅŸlerim, kimi severseniz, ahirette onunla birlikte olursunuz, buyurdu.
Sonra şunu anlattı onlara:
Bir gün eshab-ı kiramdan genç bir kiÅŸi, gayet üzgün ve kederli olarak Peygamber efendimiz aleyhisselama gelerek;
- Ya Resulallah, bir hususu düÅŸündükçe pek çok üzülüyorum. Bu yüzden uykularım kaçıyor, diye arzetti.
Peygamber efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”;
- Neyi düÅŸünüyorsun? diye sordular.
Dedi ki:
- Ya Resulallah! Bu dünyada huzurunuza rahatça geliyor, mübarek sohbetinizle ÅŸerefleniyoruz. Bunun için çok sevinçliyiz. Ama ahirette bu nimetten mahrum kalacağız galiba.
Efendimiz aleyhisselam;
- Neden? diye sorunca da;
- Çünkü sizin dereceniz Cennette çok yüksek olur, bizimkiyse aÅŸağılarda, diye arzetti. Biz orada size ulaÅŸamayız. O zamanki hasreti düÅŸündükçe kahroluyorum. Zira Cennette olsak bile, sizi görmeden nasıl durabiliriz?
Peygamber efendimiz aleyhisselam gülümsediler:
- Üzülme! Biz Cennette de birlikte olacağız.
O sahabinin sevinçten gözleri parladı.
- Sahi mi ya Resulallah?
- Elbette. Çünkü kiÅŸi, dünyada kimi seviyorsa, ahirette de onunla beraber olacaktır.
O sahabi;
- Oh, elhamdülillah! deyip büyük sevince garkoldu.
Bu haber anında duyuldu.
Eshab-ı kiramı, bu müjde kadar sevindiren bir ÅŸey olmamıştır.
En iyi nasihatçı
Bir gün de “Ölüm”den bahsederken;
- Ölüm, insan için en iyi vaiz ve nasihatçidir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Ölümden hiç kimse kurtulamaz. Ölümden ibret almalı, bir gün kendisinin de öleceÄŸini düÅŸünmelidir.
Åžöyle bitirdi:
- Her an öleceÄŸini düÅŸünen bir kiÅŸi, kendine çeki düzen verir. Günahlardan el çeker, ibadete sarılır.
|