Kudüs’te yetişen Evliyadan Hasan Ebu Havale hazretleri "rahmetullahi aleyh", bir günkü sohbetinde; 
- Kardeşlerim, sonsuz bayrama kavuşmak için beş büyük engeli aşacağız, buyurdu. 
 
Sordular: 
- O engeller nelerdir efendim? 
 
- Birincisi, son nefeste “Allah!” diyerek çene kapatmaktır, buyurdu. Ancak bu nimet çoklarına nasip olmaz. Allah diyecek yerde “Aman doktor!...” derse, felaket olur mâzallah. Sevgili Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”; “Son nefeste Allah diyen, Cennete gider” buyuruyor. 
 
Ve ekledi: 
- Bu engeli kolay atlatanın, diğer engelleri de kolay geçer. 
 
Sordular: 
- Diğer engeller nelerdir ki efendim? 
 
Buyurdu ki: 
- Kabir sualleri, Mahşer sıkıntıları, Mizan korkusu ve Sırat köprüsüdür. Cenâb-ı Hak hepimize bu engelleri selametle geçip, hakiki bayrama, sonsuz Cennet nimetlerine kavuşmayı nasip buyursun. 
 
Tasavvuf nedir? 
 
Bir gün de; 
- Tasavvuf nedir? diye sordular bu zata. 
 
Cevabında; 
- “Tasavvuf”, bütün günahları terk etmek, hatta günah işlemek arzusunu kalbinden söküp atmaktır, buyurdu. 
 
Sonra şunu anlattı: 
Hazret-i Ali bir gün, bazı insanların toplanmış eğlendiklerini görünce merak edip; 
- Niçin böyle eğleniyorsunuz? diye sordu. 
 
Cevabında; 
- Bugün, bizim bayramımızdır, dediler. 
 
Büyük sahabi “radıyallahü teâlâ anh”; 
- Günah işlemediğimiz gün de bizim bayramımızdır, buyurdu. 
 
İmanla gitmek için 
 
Bir başka gün de yine; 
- Tasavvuf nedir efendim? diye sorduklarında; 
- Tasavvuf, keramet sahibi olmak, güzel rüyalar, nurlar, renkler görmek değildir, buyurdu. 
 
- Ya nedir efendim? dediler. 
- “Tasavvuf”, son nefeste imanla gidebilmek, yani ölürken “Allah!” diyebilmek ilmidir, buyurdu.
   |