Şam’da yetişen Evliyadan Hasan Sekr Dımaşki hazretleri "rahmetullahi aleyh", bir günkü sohbetinde;
- Kardeşlerim, Cenâb-ı Hakkın sonsuz nimetleri içindeyiz, buyurdu. Bu nimetlerin en kıymetlisi nedir biliyor musunuz?

- Nedir efendim? dediler.

- “Allah dostları”ndan birini tanımaktır, buyurdu. Çünkü ahirette sonsuz “Cennet nimetleri”ne kavuşmak, böyle bir Allah adamını tanıyıp sevmeye ve onun nasihatına göre yaşamaya bağlıdır.

Sordular:
- Böyle bir zat yoksa efendim?

- O zaman eskiden yaşamış bir Velinin “ilmihal kitabı”nı okumalıdır. O büyüklerin kitapları edeble okunursa, o büyük zatın kalbi, okuyan kişinin kalbine bağlanır. Onun nurlu kalbindeki feyizler, o kişinin kalbine de akar. Böylece olgunlaşıp kâmil bir Müslüman olur.

Hepimiz imtihandayız

Bir gün de;
- Bu dünya bir “imtihan yeri”, biz de imtihandayız, buyurdu. Bu imtihanı kazananlar, sonsuz Cennete girecek, kaybedenler ise ebedi Cehenneme.

Ve ekledi:
- Cenâb-ı Hak, bunu Kitabında açıkça bildiriyor. Peygamber efendimiz aleyhisselam defalarca açıkladı. Bilinmedik şeyler değil yani. Öyle bir imtihan ki, soruları da önceden belli, cevapları da. Siz bir imtihan gördünüz mü ki, sualleri önceden belli olsun?

- Görmedik efendim, dediler. Olmaz öyle şey.

- Peki suallerle birlikte cevapları da bildirilen bir imtihan gördünüz mü?
- Hayır efendim, onu da görmedik.

- Ama cenâb-ı Hak ikisini de bildiriyor, buyurdu. “Şu şu işleri yapmayın!” buyuruyor. “Eğer yaparsanız, sizi Cehennemde yakarım!” diye, önceden haber veriyor. Hem de bir defa değil, müteaddit defalar bildirip ikâz ediyor bizi.

Bin hac sevabı

Bir gün de;
- Müslüman anne babanın yüzüne şefkatle bir defa bakana, kabul olmuş “bir hac” sevabı verilir, buyurdu.

- Bin kere baksa? dediler.
- Bin kere bakarsa, “bin hac” sevabı verilir, buyurdu.