Kabr-i ÅŸerifi Mısır’da bulunan Ä°brahim GülÅŸeni hazretleri "rahmetullahi aleyh", bir günkü sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, bütün mesele, dünyada yolcu olduÄŸumuzu unutmamaktır, buyurdu.

Sordular:
- Ne yolcusu efendim?

- Biz hepimiz ahiret yolcusuyuz, buyurdu. Ve imtihandayız bu dünyada. Allahü teâlâ insanları ve cinleri, yalnız ibadet etmeleri için yaratmıştır.

Ve ilave etti:
- Ä°badet edenleri Hak teâlâ sever ve kıymet verir. Cenâb-ı Hak bir kuluna kıymet verirse, ona sonsuz Cennetini ihsan eder.

Namaz çok mühim

Bir gün de bir gence nasihat ederken;
- OÄŸlum, her ÅŸeyden önce “beÅŸ vakit namaz”ını kıl, buyurdu. Hem de özenerek kıl. Yani farzına, vacibine, sünnet ve edeblerine riayet eyle. Böyle kılarsan, kıldığın namazların büyük mükafatını görürsün.

Delikanlı sordu:
- Efendim, namaz insanı kötülüklerden alıkoyarmış, öyle mi?

- Evet, ama bir ÅŸartla, buyurdu.
- O ÅŸart nedir hocam?

- Kabul olması. Namazın kabul olması için de doÄŸru kılınması gerekir. Yani Allahü teâlâ, ancak doÄŸru kılınan bir namazı kabul eder ve yalnız kabul olan bir namaz, insanı fena, çirkin iÅŸleri yapmaktan alıkor.

Ve ilave etti:
- Ama doÄŸru kılamıyorum diye hiç kılmamak da olmaz tabii. DoÄŸrusunu yapıncaya kadar uÄŸraÅŸmalıdır.

Feyz kalbe gelir

Bir gün de, bazı sevdiklerine;
- Müslümanlar bir araya gelince, kalbden kalbe feyz akar, buyurdu. Aynen suyun borudan aktığı gibi.

Sordular:
- Hiç konuÅŸmasalar da mı efendim?
- Evet, buyurdu. Birlikte olmak kâfidir. KonuÅŸmak ÅŸart deÄŸil.

Sordular yine:
- Feyz gelmesinin alameti nedir efendim?
- Feyz varsa, haramlara karşı istek azalır, hatta nefret başlar. İbadetler ise zevkli ve tatlı gelir.

- Feyz yoksa efendim?
- O zaman günahlar tatlı, ibadetler tatsız ve zevksiz gelir.