| Şiraz Evliyasından İbni Hafif hazretleri "rahmetullahi aleyh", bir gün “Gıybet” hakkında konuşurken;- Ben şahsen gıybet edecek olsam, anne babamı gıybet ederim, buyurdu.
 
 - Neden efendim? dediler.
 
 - Çünkü sevaplarımın başkalarına değil, onlara gitmesini isterim de ondan, buyurdu. Biliyorsunuz, gıybet eden kişinin sevapları, gıybet ettiği kimseye yazılır. Onun günahları da gıybet edene tabii.
 
 Şöyle devam etti:
 - Ahirette, herkesin amel defteri kendisine verilip “Oku!...” denilecek. Bazısı defterine bakınca;
 - Ya Rabbi, ben şu şu iyilikleri yapmıştım. Ama onları defterimde göremiyorum, diyecek.
 
 Ona cevaben;
 - “O sevaplar, gıybet ettiğin kimselerin defterine geçti” denilecek.
 
 Bazısı da;
 - Ya Rabbi, defterimde zina, içki ve kumar günahları var. Halbuki ben bunların hiçbirini işlemedim, diyecek.
 
 Ona da;
 - “Evet, sen o günahları işlemedin. Ama din kardeşlerini gıybet ettin. İşte o gıybetini yaptığın kişilerin günahları, senin defterine yazıldı” denecek.
 
 Onlar bu cevabı işitince;
 - Ah! diyecekler. Keşke ağzımıza taş doldurup, dudaklarımıza kilit vursaydık da, yapmasaydık şu gıybet günahını. Şimdi yapmadığımız günahların cezasını çekeceğiz.
 
 Ama nafile.
 Çünkü iş işten geçmiştir artık.
 
 Çok pişman olsalar da çaresi bulunmaz o gün.
 
 Acaba sebep nedir?
 
 Bir gün de;
 - Efendim, bazı insanlar çok kötü yaşadıkları halde ölümleri güzel oluyor. Bunun sebebi nedir? diye sordular.
 
 Cevabında;
 - Başkaları onları çok gıybet ettikleri için olabilir, buyurdu.
 
 Ve daha açıkladı:
 - Bu kimselerin günahları, o gıybet edenlere yükleniyor. Kendileri günahsız hale geliyorlar.
 
 |