Anadolu alim ve Velilerinden Hacı Torun Efendi "rahmetullahi aleyh", bir gün sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, Hak teâlâ bütün Peygamberleri diÄŸer insanlardan üstün ve ÅŸerefli yaratmıştır, buyurdu. Peygamber efendimiz aleyhisselamın da diÄŸer Peygamberlere üstünlüÄŸü vardır.
Ve ilave etti:
- Onun ümmeti de, sair ümmetlerden faziletlidir. Zira Cennete girenlerin üçte ikisi bu ümmet olacaktır. Yine Resulullaha verilen sevap ve ecir, diÄŸer Peygamberlerin sevabından kat kat fazladır.
- Neden efendim? dediler.
- Åžöyle ki; mesela bir Müslüman hayırlı bir iÅŸ yapsa, o iÅŸten kazandığı sevabın iki katı onun hocasına verilir. Çünkü onun öÄŸretmesiyle yapmıştır o güzel iÅŸi. Hocası öÄŸretmeseydi yapmayacaktı, öyle deÄŸil mi?
- Evet efendim.
Åžöyle devam etti:
- Hocasının da bir hocası vardır tabii. O da bu iÅŸten sevap alacaktır. Hem de dört misli. Onun da bir üstadı vardır ki, ona da sekiz kat yazılır. Bu sevap alma iÅŸi yukarıya doÄŸru böyle katlanarak gider.
- Nereye kadar efendim?
- Eshab-ı kirama kadar. Çünkü onlar, bütün insanların üstadıdırlar. Mezhep İmamları onlardan öÄŸrenmiÅŸlerdir mesela. Eshab-ı kiram da Peygamber efendimiz aleyhisselamdan öÄŸrendiler.
Ve ekledi:
- Peygamber efendimiz eshab-ı kiramın, dolayısıyla kıyamete kadar gelecek bütün insanların hocasıdır, üstadıdır.
Ve devam etti:
İşte her müminin kazandığı sevapların bir misli kendi hocalarına veriliyor ya,
- Evet efendim,
- Peygamber efendimize ulaşıncaya kadar o sevaplar katlana katlana öyle çoÄŸalır ki, ölçüye hesaba sığmaz olur. Ve Efendimiz aleyhisselamın derecesi bu sevaplarla her an yükselir.
- Her an mı dediniz efendim?
- Evet, her an, her saniye. Hem öyle ki, bir anda yükseldiÄŸi derece yanında, ondan önce kazandığı bütün mertebelerin tamamı, deniz yanında damla gibi kalır. Åžimdi anladınız mı?
- Evet hocam, çok iyi anladık.
|