Mısır’da medfun bulunan Velilerden Zeynelabidin Muhammed hazretlerine "rahmetullahi aleyh", bir gün bazı sevdikleri;
- Efendim, bize Peygamber efendimizin mucizelerinden birini anlatır mısınız, dediler.

- Olur, buyurup, ÅŸöyle anlattı:

Bir gün, Sevgili Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” KureyÅŸ’ten birini imana davet etti.

Adam cevaben;
- Ä°man ederim, ama bir ÅŸartla, dedi.

Efendimiz aleyhisselam sordu:
- Peki, şartın nedir?

- Geçen gün Müslüman bir komÅŸumun kızı vefat etti. Ben onu çok severdim. O kızı diriltirsen iman ederim.

Efendimiz aleyhisselam;
- Pekala, buyurdu.

Ve hemen kalkıp birlikte kabristana gittiler.
Allah’ın Resulü “sallallahü aleyhi ve sellem”, orada seslenerek o kızı ismiyle çağırdı.

Kız dirilip, anında çıktı mezardan.
Bu, mucizedir tabii.
Mucizeyi yaratan da Allah’tır ki, Onun gücünün yetmediÄŸi bir ÅŸey yoktur.

Efendimiz aleyhisselam sordu:
- “Ey kızım! Dünyaya geri gelmek ister misin?”

Kızcağız edeple cevapladı:
- Ä°stemem ya Resulallah!

- “Niçin?”

- Çünkü burası baba evimden daha rahat ya Resulallah. Ben buraya gelince öÄŸrendim ki, müminin ahireti, dünyasından hayırlıymış.

Adam bu olanları gözüyle gördü.
Kulağıyla işitti.

Hayretten dona kaldı.
Ve bütün hücreleriyle söyledi kelime-i ÅŸehadeti.


Allah’ın izniyle kalk!

Bir gün de sevdiklerine Peygamber efendimizin mucizelerinden ÅŸunu anlattı:

Eshab-ı kiramdan Cabir bin Abdullah, bir koyun kesip Efendimiz aleyhisselamı davet etti bir gün.

Resulullah efendimiz, birkaç Eshabıyla teÅŸrif etti o eve.

Ancak eti yerken;
“Yiyin, ama kemiklerini kırmayın!” buyurdu.

Öyle yaptılar.
Cabir bin Abdullah, biriken kemikleri bir araya topladı.

Fahr-i alem Efendimiz mübarek ellerini o kemiklerin üzerine koyup;
“Allah’ın izniyle kalk!” buyurdu.

O anda dirilip kalktı koyun.

Büyük Veli buyurdu ki:
- Her mucizeyi yaratan Allahü teâlâdır. Onun, her ÅŸeye gücü yeter.