Åžam’da medfun bulunan en büyük Velilerden Mevlana Halid-i BaÄŸdadi hazretleri "kuddise sirruh", bir sohbetinde;
- Alimin yanında bulunmak ibadettir, buyurdu. Nitekim hadis-i ÅŸeriflerde; “Evliya görülünce Allah hatırlanır” ve “Alimin yüzüne bakmak ibadettir” buyuruluyor.
Ve ilave etti:
- Onlarla bulunanlar kötü olmaz. Peygamber efendimiz aleyhisselam; “Ümmetimin alimlerine hürmet ediniz. Onlar yeryüzünün yıldızlarıdır” buyuruyor.
Åžöyle devam etti:
- İşte kardeÅŸlerim böyle mübarek alimlerin, “Allah adamları”nın sohbeti, bulunmaz nimettir. Ancak bu zatlar her zaman bulunmayabilirler.
- O zaman ne yapmalı efendim? dediler.
- Onlar yoksa, onların kitaplarını okumalıdır. Edeble okunursa, sohbetindeymiÅŸ gibi “feyz” alınır. Çünkü o büyüklerin ismi nerede anılırsa, ruhları orada hazır olur.
Åžöyle bitirdi:
- Cenâb-ı Hak hepimizi o büyük insanların feyz ve bereketine kavuÅŸtursun.
Ölümü düÅŸünün!
Bir gün de;
- Zaman, büyük nimettir, buyurdu. Kıymetini bilip, onu boÅŸ yere harcamayın. “BeÅŸ vakit namaz”ı cemaatle kılın. Seher vakitlerinde tövbe istiÄŸfar edin. Ölümü ve ahireti düÅŸünün. Ölümü düÅŸünmek ölüm getirmez.
Ve izah etti:
- Yani ölümü düÅŸünmekle insan ölmez. Bilakis ömrü uzar. Allahü teâlâdan gafil olmayın. Her an Onu hatırlayın. İslamiyet’e uygun olarak yapılan her iÅŸ, “zikir” sayılır.
- Her iÅŸ mi efendim?
- Evet. Ticaret ve alışveriş de olsa, zikir olur.
- Hikmeti ne acaba?
- Çünkü o iÅŸi yaparken Allahü teâlânın emrini düÅŸünmüÅŸtür. Allah’ı hatırlamıştır yani. Zikrin manası da, “Allahü teâlâyı hatırlamak”tır zaten.
Åžöyle bitirdi:
- Her bir iÅŸi yaparken Rabbimizin emir ve yasakları düÅŸünen ve ona göre yapan kimse, her an “Zikir” halinde sayılır ve gafletten kurtulmuÅŸ olur.
|