En büyük alim ve evliyalardan Mahmud-i Ä°ncirfagnevi hazretleri “kuddise sirruh”, bir sohbetinde;
- Ey insanlar, ÅŸeytan insanı iki yerde küfre sokabilir, buyurdu. Çünkü insan, bu iki yerde zayıftır.

Merak ettiler:
- O hangi hallerdir efendim?
- Biri “öfke”, diÄŸeri “ÅŸehvet”.

- Neden bu iki yerde saldırır efendim?
- Çünkü öfke ve ÅŸehvet anında akıl örtülür. Ä°nsan doÄŸru düÅŸünemez.

Öfkelenirseniz…

Sordular:
- Ne tavsiye edersiniz hocam?

- ÖfkelendiÄŸiniz zaman euzü besmele ve iki kul euzüyü okuyun. Abdest alın. Ayaktaysanız oturun. Öfkeniz geçmezse yan yatın. Åžehvet hali de böyledir. O da aklı giderir.

YaklaÅŸmayın….

Sordular:
- Åžehvet yüzünden, insan nasıl küfre düÅŸebilir efendim?

- Zinadan ve zinaya sebep olacak şeylerden sakınmamakla, buyurdu.

Åžaşırdıklarını görence açıkladı:

- Namahrem kadınla görüÅŸmeyin buyuruluyor. Sen dinlemeyip görüÅŸüyorsun. KonuÅŸmayın buyuruluyor, sen dinlemeyip konuÅŸuyorsun. Onun bunun kızını, karısını ayartmayın deniyor, sen dinlemeyip ayartıyorsun. Ve daha neler neler. Zina edene kadar, kaç tane emir dinlemiyorsun. En son, zina etmeyin emrini de dinlemiyorsun. Bu kadar itaatsizliÄŸi bir anda yapmıyorsun, günler aylar sürüyor. Bu insanın küfre düÅŸmesi çok kolay olmaz mı?

- Elbette olur efendim, biz hiç bu açıdan düÅŸünmemiÅŸtik, dediler.


Sebebi ne imiÅŸ?

Bir gün de ÅŸunu anlattı cemaatine:

Cenâb-ı Hak, Musa aleyhisselama;
- “Ya Musa! Sana Peygamberlik vermeme sebep olan ÅŸeyi biliyor musun?” diye sordu.

Musa aleyhisselam;
- Hayır ya Rabbi, dedi. Bilmiyorum.

Buyurdu ki:
- Sen bir gün koyun güdüyordun. Bir koyun sürüden ayrılıp kaçtı. Sen onu sürüye katmak için arkasından yürüdün. YetiÅŸemeyince koÅŸtun. Bir hayli yol gittiniz. Hem sen yorulmuÅŸtun, hem de koyun.

Nihayet yetiÅŸip yakaladın. Ama hiç kızmadın. Merhametle muamele edip;
- “Bre hayvan! Ne zorun vardı da, böyle hem kendini yordun, hem de beni!” diye seslendin.

Halbuki, o anda son derece yorgun ve hiddetliydin. Ä°ÅŸte, o hiddetli ve gazablı zamanında hırsını yenip güzellikle ve yumuÅŸaklıkla muamele etmen, hoÅŸuma gitti. Mükafat olarak sana peygamberlik derecesini ihsan eyledim.