Nazilli Evliyasından Muhammed Zühdi Efendi “rahmetullahi aleyh”, bir sohbetinde;
- Bir kimse Peygamberlerin ibadetlerini yapsa, fakat üzerinde bir kuruÅŸluk “kul hakkı” bulunsa, bunu ödemedikçe Cennete giremez, buyurdu.
- Allah affetmez mi efendim? dediler.
- Hayır. Kul hakkıyla gidenin iÅŸi, adalete bırakılır. Adaletin ise ne ÅŸekilde tecelli edeceÄŸi belli olmaz. Çok kimse, alacaklı olarak gittiÄŸini zanneder. Ama orada iÅŸ tersine dönüp borçlu çıkar ve periÅŸan olur.
Büyükleri sevin!
Bir gün de;
- “Ehl-i sünnet alimleri”ni tanıyan, seven ve sohbetlerinde bulunan kimse müÅŸrik olmaz, buyurdu. Bunlar, her türlü haramı iÅŸleyebilir, ama küfre kaymaz ve küfür üzere ölmezler.
- Neden efendim? dediler.
- Çünkü bu büyüklerin sohbeti bereketiyle cenâb-ı Hak onları küfre girmekten korur. Ama o büyük zatları göremeyen ve sohbetinde bulunamayan, üzülmesinler.
- Niçin hocam?
- Çünkü o İslam büyüklerinin kitabını severek okuyanlar da bu nimete ortaktır. Onlar da küfürden korunurlar.
Niyet çok mühim
Bir gün de sohbetinde;
- Bu dünyada, dünya için yapılan iÅŸlerin hepsi “dünya iÅŸi”dir, buyurdu. O iÅŸlerin faydası, yalnız dünyada görülür. Ahirette ele bir ÅŸey geçmez.
- İbadetler de böyle midir efendim? dediler.
- Evet. Namaz da olsa, aynıdır.
- Peki hangi iÅŸler ahiret iÅŸidir efendim?
- Ahiret için yapılan, yani ahirette bize faydası olacak iÅŸler, “ahiret iÅŸi”dir.
Åžöyle devam etti:
- Her iÅŸi yaparken; “Ben bu iÅŸi niçin yapıyorum?” diye sorun kendinize. EÄŸer “Allah için”se, yapın. Ahiret’te karşınıza çıkacaktır. Allah için deÄŸilse, böyle iÅŸlerin dünyada faydasını görürsünüz. Ama ahirette elinize bir ÅŸey geçmez.
|