Isparta Evliyasından Piri Halife hazretlerine “rahmetullahi aleyh“, bir gün;
- En büyük nimet nedir efendim? diye sordular.
Cevabında;
- En büyük nimet, kalbin Allahü teâlâ ile olması, bedenin de dinin emirlerini yapmakla süslenmesidir, buyurdu
Sordular:
- Emirlerin en mühimi nedir efendim?
- BeÅŸ vakit namaz kılmaktır. Ama bu zamanda insanların çoÄŸu namaz kılmakta gevÅŸek davranıyor. Kılanlar da tadil-i erkana dikkat etmiyorlar. Halbuki Peygamber efendimiz aleyhisselam, eshab-ı kirama karşı;
- “En büyük hırsız, kendi namazından çalan kimsedir” buyurdu.
Eshab-ı kiram;
- Ya Resulallah! Bir kimse, kendi namazından nasıl çalar? dediler.
Cevabında;
- “Namazın rükuunu ve secdelerini tamam yapmamakla” buyurdu.
Bir defa da;
- “Rükuda ve secdelerde, belini yerine yerleÅŸtirip biraz durmayan kimsenin namazını Allahü teâlâ kabul etmez” buyurdu.
Tadil-i erkan mühimdir
Åžöyle devam etti:
- Peygamber efendimiz, bir kimseyi namaz kılarken, rüku ve secdelerini tamam yapmadığını görünce;
- “Sen namazlarını böyle kıldığın için, Muhammedin dininden baÅŸka bir dinde olarak ölmekten korkmuyor musun?” buyurdu.
Bir gün de buyurdu ki:
- “Sizlerden biriniz, namaz kılarken, rükudan sonra tamam kalkıp dik durmadıkça ve ayakta, her uzuv yerine yerleÅŸip durmadıkça namazı tamam olmaz”.
Bir kere de;
- “İki secde arasında dik oturmadıkça, namazınız tamam olmaz” buyurdu.
EÄŸer böyle kılarsan...
Bir gün de eshabdan birini namaz kılarken, namazın erkanına riayet etmediÄŸini, rükudan kalkınca, dikilip durmadığını ve iki secde arasında oturmadığını görünce;
- “EÄŸer namazlarını böyle kılarak ölürsen, kıyamet günü, sana benim ümmetimden demezler” buyurdu. |