Kayseri Velilerinden Kılıç Ali Efendi “rahmetullahi aleyh“, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, insan başlı başına değildir ki, her bildiğini, aklına geleni yapsın. Sahibimiz, Yaratanımız var. Onun emir ve yasakları, yani beğendiği ve beğenmediği şeyler var.
Åžöyle devam etti:
- Sahibinin beÄŸenmediÄŸi ÅŸeyleri yapmak isteyen, ne bedbaht kuldur ki, her ÅŸeyi Sahibinin izni olmadan kullanmak istiyor.
Ve ekledi:
- Böyle kimseler utansın ki, dünyada bu ÅŸeylerin gelip geçici sahiplerinin haklarını gözetiyorlar da, bunların hakiki sahibi olan Allahü teâlânın hakkını gözetmiyor, Onun emir ve yasaklarına aldırmıyorlar.
Åžöyle bitirdi:
- Bu hâl, Müslümanlık mıdır, yoksa kâfirlik mi?
Büyük günah
Bir gün de sevdiklerine;
- KardeÅŸlerim, bir farzı, özürsüz olarak vaktinde yapmamak “büyük günah”tır, buyurdu. Vaktinden sonra hemen kaza etmemek de ayrıca günahtır.
Ve ekledi:
- Üstelik farzın vakti geçtikten sonra, bu farzı yapacak kadar zaman içinde özürsüz olarak kaza edilmezse, geciktirme günahı bir misli artar. Bundan sonra, yine bu kadar zaman içinde kaza etmezse, bir misli daha artar.
Åžöyle bitirdi:
- Böylece, bu farzı yapacak kadar zamanların herbiri geçtikçe, günahlar kat kat artarak, sayılamayacak ve düÅŸünülemeyecek kadar çoÄŸalır.
İmanı gideren şey
Bir gün de sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, büyük günah iÅŸlemek küfür deÄŸildir, buyurdu. Yani büyük günah iÅŸlemek imanı gidermez.
- İman nasıl gider efendim? dediler.
- Günah olduÄŸuna inanmazsa, veya inanır da günahı kötü bilmez, yaptığına üzülmez, günaha girdiÄŸine aldırmaz, azabından korkmazsa, o zaman iman gider.
Åžöyle bitirdi:
- Ayrıca büyük günaha devam eden, tövbe etmezse, son nefesinde imansız gidebilir mâzallah.
|