| Kufe’de yetişen Velilerden İbni Semmak hazretlerine "rahmetullahi aleyh";- İyi bir Müslüman nasıl olmalıdır? diye sordular bir gün.
 
 Cevabında;
 - İyi Müslüman, kıymetli ömrünü lüzumsuz şeylere harcamaz, buyurdu. Vaktinin kıymetini bilir. Dinini, ilmihalini öğrenip, bildikleriyle amel eder.
 
 Ve devam etti:
 - Sonra o, gıybet yapmaz, söz taşımaz. Din kardeşlerinin ayıbını örter, kusurlarını affeder. Herkese karşı merhametlidir.
 
 Sordular:
 - Kâfirlere de mi efendim?
 
 - Evet. Kâfir bile olsa kimseyi incitmez. Kimsenin malına, canına, şeref ve namusuna el uzatmaz. O, kendisiyle uğraşır sadece. Kendi kusur ve günahlarını düşünür ve affı için ağlar.
 
 Ve ilave etti:
 - Allahü teâlânın kendisine ceza vermekte acele etmediğini, rızkını kesmediğini görüp, mahcup olur, utanır. İyi bir Müslüman, kimseye yük olmaz. Bilakis herkesin yükünü çeker.
 
 Şöyle bitirdi:
 - Velhasıl “hakiki Müslüman”, elinden ve dilinden kimsenin zarar görmediği kimsedir.
 
 Dünya fanidir
 
 Bir gün de gençlere nasihat ederken;
 - Bu dünya fani ve vefasızdır, buyurdu. Bel bağlamaya değmez. Ama buna rağmen yine de kıymetlidir bu hayat.
 
 Gençler;
 - Efendim, dünya için hem "vefasız" dediniz, hem de "kıymetli". Bunu anlayamadık, dediler.
 
 Buyurdu ki:
 - Dünya hayatı üç beş günlük bir ömür olduğu için vefasızdır. Nimetleri elde kalmaz. Ahiretteki nimetler ise sonsuzdur, elden çıkmaz.
 
 Ve ekledi:
 - Ama bu sonsuz Cennet nimetleri, burada yapılacak amellere bağlıdır. Bunun için kıymetlidir bu hayat. Hatta ömür, insanın en büyük sermayesidir.
 
 Son olarak;
 - Onun için vakitlerinizi iyi değerlendirin, buyurdu. Saniyenizi boşa geçirmeyin. Burada yapacağınız bir "hayırlı iş", size sonsuz ahiret saadetini kazandırabilir. Bir "kötü amel" de, sonsuz felaketinize sebep olabilir Allah korusun.
 
 |