Allah adamlarından bir büyük evliya zat.
Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri “kuddise sirruh".

Bir gün, bir genç gelir bu zata ve;
- Efendim, ben bu yolda kemale gelmek istiyorum, der.

Büyük Veli;
- Çok iyi, ama zor iÅŸ, buyurur.

- Riyazet yapsam efendim?
- Yine zor.

- Peki, kolayı yok mu bunun efendim?
- Var tabii. Bir evliyanın kalbinde yer almak. Yani bir Velinin gönlüne girip, onun sevgisini kazanacaksın.

- Öyle zatlar yoksa efendim?
- Kitapları var. Eskiden yaÅŸamış mübarek zatların mesela Ä°slam alimlerinin göz bebeÄŸi Ä°mam-ı Rabbani hazretlerinin Mektubat kitabını oku. Kitap okumak, sohbet etmek gibidir. Bir Velinin kitabı edeble okunursa, o Velinin kalbinden, okuyanın kalbine feyiz akar.

- Feyz ne demek hocam?
- Nur demektir. Yani o kalb nurlanır, temizlenir. Kalb temizlenince, haramlar çirkin gelir. Ä°badet yapmak zevkli ve kolay olur.

DüÅŸmanından sakın!

Bir gün de bir genç gelir huzuruna, selam verir.
Büyük Veli selamını alıp;

- Buyur evladım, der.
- Nasihatınızı almaya geldim efendim.

Gence şefkatle bakıp;
- DüÅŸmanından sakın evlat! Buyurur.

Delikanlı arzeder:
- Benim düÅŸmanım yok ki efendim.

Büyük Veli tebessüm eder:
- Olmaz olur mu evladım? DüÅŸmanın dışarıda deÄŸil, senin içinde.

Genç ÅŸaşırır:
- Ä°çimde mi efendim?
- Evet. En büyük düÅŸman, insanın nefsidir oÄŸlum. Yani kendisidir. “Nefs”, Allahü teâlâya da düÅŸmandır. Bir tek arzusu vardır onun.

- O nedir efendim?
- Sahibini yakmak. Hem de ebediyyen.

- Ondan nasıl korunurum hocam?
- Arzularının yapmamakla. Yani Ä°slamiyet’i öÄŸrenip ona göre yaÅŸarsan, nefsinin zararından korunmuÅŸ olursun.