Çelebi Hüsrev hazretleri "rahmetullahi aleyh", Anadolu Evliyasından.
Kabr-i ÅŸerifi Konya’dadır.
Bir gün sevdikleriyle sohbet ediyordu ki;
- Allahü teâlânın en çok sevdiÄŸi ibadet nedir, biliyor musunuz? diye sordu.
- Bilmiyoruz efendim, dediler.
Buyurdu ki:
- Müslümanların birbirini sevmesidir. Bu, imanın da ÅŸartıdır zaten.
Sordular:
- İmanın şartı altı değil mi efendim?
- Evet. İman, “Amentü”deki altı ÅŸeye inanmaktır. Ancak bundan önce iki ÅŸart daha vardır. Bu iki ÅŸart yerine gelince, altı ÅŸarta sıra gelir.
- Nedir onlar hocam?
- Biri, gayba imandır, yani görmeden inanmaktır. İkincisi de Hubbu fillah ve BuÄŸdu fillahdır.
Sordular.
- Bunlar nedir efendim?
- Yani Müslümanları Müslüman olduÄŸu için sevmek, kâfirleri inkârlarından dolayı sevmemektir.
Ve devam etti:
- Bir Müslüman, bir Müslümana, sırf Müslüman olduÄŸu için düÅŸmanlık beslerse, bu altı ÅŸeye inansa da Müslüman olamaz.
Dinleyenler şaşırdılar:
- Bu, çok tehlikeli bir ÅŸey efendim.
- Elbette. DüÅŸmanlık ÅŸöyle dursun, bir Müslüman bir yerden geçerken, duvarda bir din kardeÅŸinin ismini yazılı görse, ceketinin önünü ilikleyip öyle geçmelidir o yerden.
- Hikmeti ne efendim? dediler.
Buyurdu ki:
- Çünkü orada, Allah’a ve Peygambere inanmış bir Müslümanın ismi var. Müslüman bu kadar kıymetlidir iÅŸte. Hatta Müslüman, dünyadaki her ÅŸeyden daha kıymetlidir.
|