İstanbul-Üsküdar’da medfun bulunan Velilerden Selami Ali Efendi “rahmetullahi aleyh“, bir sohbetinde;
- Dünya ve ahiret saadetlerinin başı, en iyisi, Allahü teâlânın rızasına, sevmesine kavuÅŸmaktır, buyurdu. Allahü teâlâya yakın olmak, Onun sevmesine kavuÅŸmak demektir ki, bu saadete kavuÅŸana (Veli) ve (Arif) denir.
- Veli olmak için ne yapmak lazım hocam? dediler.
- Farzları, yani Allahü teâlânın emirlerini yapmak lazımdır, buyurdu.
- Onun emirleri nelerdir ki efendim?
- Sıra ile evvela “Ehl-i sünnet alimleri”nin bildirdikleri gibi iman etmek, sonra haramlardan sakınmak, farz olan ibadetleri yapmak ve salih olan müminleri sevmektir.
Ve ilave etti:
- İhlas ile yapılmayan ibadetin faydası olmaz, sevap kazandırmaz.
- İhlas nedir hocam?
- “İhlas”, her ÅŸeyi yalnız Allah rızası için yapmaktır.
- Nasıl elde edilir efendim?
- Allahü teâlâdan baÅŸka hiçbir ÅŸeyi sevmemekle, yalnız Onu sevmekle, kendiliÄŸinden hasıl olur.
- KendiliÄŸinden mi efendim?
- Evet. Kalbin itminana kavuÅŸması, ancak Allahü teâlâyı çok hatırlamakla, büyüklüÄŸünü, nimetlerini düÅŸünmekle olacağını, Rad suresinin yirmisekizinci âyeti bildirmektedir.
İmanla gitmek için
Bir gün de cemaatine buyurdu ki:
- En mühim iÅŸ, son nefeste imanla gitmektir ahirete. Yaptığımız ibadetler de, hep bunun içindir zaten.
Bir müddet sessiz kaldıktan sonra;
- Ah yalan dünya! buyurdu. Cenâb-ı Hak dünya için "Meta-ül gurur" buyuruyor.
- O ne demek hocam?
- Hani tencereyi tutmaya yarayan bez vardır ya.
- Evet hocam.
- Meta-ül gurur odur iÅŸte.
|