Kabr-i ÅŸerifi Åžemdinli-Nehri’de bulunan en büyük alim ve Velilerden Seyyid Taha-yı Hakkari hazretleri ”kuddise sirruh“, bir gün bazı sevdiklerine;
- Ey kendini ebedi azaptan kurtarmak ve sonsuz nimetlere kavuÅŸmak isteyen kardeÅŸlerim! Bu çok mühim ve çok büyük hakikati anlamak ve kendini sonsuz azaptan kurtaracak sebebi bulmak için, her an, her yerde düÅŸünseniz, son derece gayretle çalışsanız ve herkesten yardım isteyip insan gücünün yettiÄŸi kadar da uÄŸraÅŸsanız, bu sebebin önemi yanında, bu yaptıklarınız pek küçük kalır, buyurdu.
Ve ekledi:
- Hatta bütün dünya servetini ele geçirmek için, bir kum tanesini vermeye benzer.
- Bu, o kadar mı mühim efendim? dediler.
- Elbette. Bu hakikatin önemi, birkaç cümle ile anlatılamaz. Bu söylediklerim, aklı olana bir iÅŸaret vermek içindir. Aklı olan, bir iÅŸaretten maksadı anlar.
Tasavvuf nedir?
Bir gün sordular bu mübarek zata:
- Tasavvuf nedir efendim?
Buyurdu ki:
- Kimseye eziyet etmemektir.
- İyi insan nasıl olur efendim?
- Her ÅŸeyden önce edeplidir. GösteriÅŸi sevmez. Ahirete yaramayan iÅŸlerden kaçar. Hak teâlânın kendisini gördüÄŸünü düÅŸünerek, günah iÅŸleyemez.
En büyük nimet
Bir talebesi sordu bir gün:
- Hocam, en büyük nimet nedir?
- Doğru bir imandır.
- Ondan büyük nimet yok mu?
- Hayır. Her nimet bunun içindedir zaten. Allah, bir kuluna iman verdiyse, ona her ÅŸeyi vermiÅŸ demektir.
- Ya vermediyse efendim?
- O zaman hiç bir ÅŸey vermemiÅŸ demektir.
- Anladım hocam.
|