En büyük alim ve evliyalardan Seyfeddin-i Faruki hazretleri “kuddise sirruh“, bir sohbetinde;
- Gençlik çağı, ömrün en kıymetli zamanıdır, buyurdu. İnsanın sıhhatli, kuvvetli olduÄŸu zamandır yani. Bu zaman, her gün biraz daha azalıyor. Erzel-i ömür olan ihtiyarlık yaklaşıyor.
Åžöyle devam etti:
- Yazıklar olsun ki, bugün çok insanlar, en lüzumlu iÅŸ olan İslamiyet’i öÄŸrenmeyi ve ibadet etmeyi, hayal olan erzel-i ömre bırakıyor. En kıymetli olan gençlik zamanını, en kötü ÅŸey olan, nefsin arzularına kavuÅŸmak için sarf ediyorlar. Halbuki Peygamber efendimiz aleyhisselam; (Yarın yaparım diyenler, aldandı, ziyan etti) buyuruyor. Allahü teâlâ, biz insanları ne için yarattı biliyor musunuz?
- Ne için efendim?
- Kendi sevgisine ve rızasına kavuÅŸmak için yarattı. Hep nefslerimizin arzuları peÅŸinde koÅŸan bizler ne zaman aklımızı başımıza toplayacağız? Ne zamana kadar, bu nimetten mahrum kalacağız? Nefsi ve ÅŸeytanı sevindirmeye ve Allahü teâlânın rızasından mahrum kalmaya ne kadar devam edeceÄŸiz?
Ve sordu onlara:
- İnsanın, Allahü teâlânın sevgisine kavuÅŸmasına mani olan en kuvvetli düÅŸman nedir biliyor musunuz?
- Nedir hocam?
- Nefsin arzularıdır. Bu arzular bitmez ve tükenmez. Hepsi de çok zararlıdır. Allahü teâlâ, dünya lezzetlerini yasak etmedi.
- Ya neyi yasak etti efendim?
- Bunların, azgınca, taşkınca, zararlı olarak kullanılmasını yasak etti.
|