Horasan’dan Anadolu’ya gelen ve kabr-i ÅŸerifi Denizli’nin Sarayköy ilçesinin Tekke köyünde bulunan Sultan Sarı Baba ”rahmetullahi aleyh“, bir sohbetinde;

- Ä°nsanın yaratılması, Rabbine ibadet yapmak içindir, buyurdu. Ä°badet yapmak da, “hakiki iman”a kavuÅŸmak içindir. Ä°badet yapmadan önceki iman, sanki “imanın sureti”dir. Ä°badet yapınca, “imanın hakikati” hasıl olur.

Sordular:
- İbadetin manası nedir efendim?
- “Ä°badet”, Resulullahın sünnetine, yani yoluna tâbi olmak demektir ki, bu yola “Ä°slamiyet” denir.

- Ä°slamiyet’e uymak için ne lazım efendim?
- Önce “Ehl-i sünnet alimleri”nin bildirdikleri gibi iman etmek, sonra da Allahü teâlânın emirlerini yapmak ve haram ettiklerinden sakınmak lazımdır.

- Haramların en kötüsü nedir hocam?
- “Kul hakkı”dır.

- Ä°slamiyet nereden öÄŸrenilir efendim?
- Hakiki bir Ä°slam aliminden öÄŸrenilir. Böyle alim bulamayan kimse, bir alimin kitabından öÄŸrenir. Bu alimlerin sohbeti veya kitabı, en büyük nimettir.

- Neden büyük nimettir efendim?
- Çünkü sonsuz saadete sebep olurlar. Ä°nsan, bu alimleri sevdiÄŸi kadar, onun kalbinden feyz de alır. Yani kalbi temizlenir, nurlanır. Böylece ibadetlerini ihlasla yapmaya baÅŸlar ve her hareketi zikir olur.

Herkese iyilik edin!

Bir gün de buyurdu ki:
- KardeÅŸlerim, Allah’ın kullarına, Onun rızası için iyilik yapın.
- Herkese mi efendim? dediler.

- Evet, kim olursa olsun.
- Ama hocam, iyilik yaptığımız kimselerden bazen kötülük görüyoruz.

Buyurdu ki:
- Olsun. Siz yine iyilik yapın.

- Yine kötülük yaparsa efendim?
- Siz yine iyiliÄŸe devam edin.

- Hikmeti ne hocam?
- Çünkü siz “Allah için” iyilik yapıyorsunuz, o insan için deÄŸil ki. O iyiliÄŸinizin mükafatını Allahü teâlâ size verecektir. Hiç ÅŸüpheniz olmasın.